2017’ye teknolojist gözüyle bakış
2017 yılında dünya teknoloji alanında çok sayıda enteresan gelişmeye tanıklık etti. Bu gelişmelerin çoğu birbiri ile yakından ilişkiliydi. Makro seviyede yansımaları oldu. Ve giderek istikrarsız hale gelen merkezi otoritelere tepki olarak ortaya kondular. Bu yazıda temel iki gelişmeden bahsedeceğim.
2017 yılı teknoloji dünyasının önemini ve ağırlığını giderek artırdığı bir yıl oldu. Geçtiğimiz haftalarda Erin Griffith Wired dergisinde “2008 yılının hainleri Wall Street’deki yatırım bankacılarıydı. 2017’nin hainleri teknoloji çalışanları” diyerek teknolojistlerin artan ağırlığına işaret ediyor. Bu sözler önümüzdeki dönemde teknoloji dünyasına karşı ufaktan bir tepki oluşmaya başlayacağının da göstergesi.
Amerika’da 2016 sonunda gerçekleşen seçimlerde Facebook, Google ve Twitter gibi platformların “hack”lerenerek, sonuçların etkilenmiş veya değiştirilmiş olması ihtimali ve endişesi aslında oluşmakta olan toplumsal tepkinin bir göstergesi.
İnsanlar makinalar tarafından kontrol edilmek istemiyor.
Ama giderek makinaların kontrolü altına giriyoruz.
Akıllı telefonlara bağımlıyız.
İşlerimizi robotlara kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız.
Sürekli olarak anlamadığımız algoritmaların bize verdiği verilere maruz kalıyoruz.
Görünen o ki önümüzdeki 30 yılın hikayesi bu olacak. Bunu değiştirmek zor. Ancak teknolojiyi daha yakından takip ederek ve günlük hayatlarımızı kontrol altına almakta olan algoritmaları anlamaya gayret ederek, gelecek 30 yılı daha kaliteli yaşamak mümkün olabilir.
Artık teknolojiyi içselleştirmemek seçim değil.
*
Öte yandan 2017 Bitcoin ile adını duyuran projeler, Perez teknoloji süreçlerine göre çılgınlık dönemine girdi. 1990 ve hatta 1980’lerden bu yana teknolojistler arasında sürekli olarak tartışılan dijital para birimi konusu 2008 yılındaki Wall Street finansal krizi günlerinde yayınlanan bir araştırma ile merkezi otoriteye, bankalara, ciddi bir tepki olarak hayata geçti. 2015 ve 2016 yıllarında büyük bir blockchain atılımı bekledik. Ama gerçekleşmedi. Bu büyük sıçrama 2017 yılında geldi. Ve Perez’in ünlü çılgınlık dönemini yaşamaya başladık.
Ve artık yavaş yavaş İnternet 3.0’a doğru yol alıyoruz. İnternet 3.0 projeleri 2017 yılında 3.7 milyar dolar yatırım buldu. Bu Amerika’da 2017 yılında gerçekleşen toplam tohum ve melek yatırımların toplamına eşit.
Bu büyük paranın hepsi doğru insanların eline gitmedi. Bu yüzden çılgınlık döneminden bahsediyoruz ya!
Ancak bu büyük paranın bir kısmı ile İnternet 3.0 için altyapıya başlanacak. Nasıl 90’larda telefonla bağlandığımız İnternet 1.0, şu anda kullandığımız İnternet 2.0 (geniş bant ve mobil) için yatırımları desteklemiş ise, bugün de İnternet 2.0 aynı şeyi İnternet 3.0 için yapıyor.
İnternet 3.0 altyapısı yok şu anda. Bitcoin işlemleri olağanüstü yavaş. İşlemlerin tamamlanması bazen günleri bulabiliyor. Mahremiyet sözü veren bu teknolojiler tam anlamıyla bunu sağlayamıyor. Şu anda kullanılabilir İnternet 3.0 altyapısından bahsetmek zor. İnternet 3.0’ı ölçeklendirmek oldukça problemli.
Ancak bu projelere yatırılan büyük paralar bu eksiklikleri kapatacak.
Internet 1.0 döneminin büyük şirketlerinden hepsinin İnternet 2.0 dönemine geçiş yapamadığı ortada. Örneğin Yahoo veya AOL gibi şirketler bu dönüşümü gerçekleştiremedi. Ama Amazon ve eBay gerçekleştirdi.
İçinde bulunduğumuz dönemin dört büyük şirketinden (Apple, Google, Facebook ve Amazon) bazılarının da İnternet 3.0 dönemine geçiş yapamayacağına tanıklık edeceğiz. Hangileri bu süreçte daha başarılı olacak hep beraber göreceğiz.
Önümüzdeki hafta 2018 için öngörülerimi paylaşacağım.
