Ne mutlu bana ki, kalabalık ve bol kuzenli bir ailem var. Yani bizimki tipik bir Anadolu ailesi. İstanbul karmaşasında bile birbirimizden sürekli haber alır, birbirimizi arayıp sorarız.
Bir araya geldiğimiz zamanlarda da şahane sofralar kurar, birbirimizi onore edecek sözler söyleriz. Her toplantı, başına oturulacak keyifli bir sofradır bizim için. Bu yemeklerde kimimiz 50-60 yıl önce yapılan ama artık unutulmuş olan eski bir lezzeti tekrar gün ışığına çıkarır.
Aramızda en “keyvenisi” yani en becerikli olan Hilal’dir. Onun elinin lezzeti ve kalabalıklara yemek yapma becerisi hiçbirimizde yoktur. Öyle ki, yarım günde elli kişilik yemek hazırlayabilir. Eti en lezzetli o pişirir, en güzel kurabiyeyi o yapar. Etli yarma pilavının üstadı ise şaduman Abla’dır. Yıldız Abla’nın sarı burması yerken ağzınızda dağılır. Asuman’ın golotu yani mayalı çöreği bayatlamadan günlerce dayanır. Reyhan’ın portakallı un helvasının, Sevgi Abla’mın zeytinyağlı lahana dolmasının ise tadına doyulmaz. Derya ise yepyeni tarifler bulmakta ve bunları uygulamakta çok ustadır. Onun çiiz keki ve salataları da rakipsizdir. Beni soracak olursanız, ben de Türkiye’nin her yöresinden yemekler yapar, onları yepyeni lezzet yolculuklarına çıkarırım. Damak tadı konusunda son derece tutucu olan kuzenlerimin ezber bozanı benimdir.
Kuzenlerimin hepsi de çok bonkördür. Bu yemekli toplantılara kimse eli boş gelmez. Bazen bir çerçeve bal ile bazen çökelek ya da evde kesilmiş çorbalık erişte, bazen de kurutulmuş yufka ya da kurutla çalarlar kapınızı.
Geçen gün bizim Hilal, rahmetli şöhret Teyze’min çok eskiden yaptığı balkabaklı, köfteli ve reyhanlı yemeği büyük bir başarıyla uygulamıştı. Yemeye doyamadık. Kısmet olur da bir gün bu bizim yemeklerden birine katılsanız ne kadar iyi olur.
Cevizli köy baklavası
12 kişilik Hazırlama süresi: 70 dakika Pişme süresi: 55 dakika
MALZEME LİSTESİ * 5 su bardağı un * 3 adet yumurta * 1 çay bardağı sıvıyağ * 1 çay bardağı süt * 3 yemek kaşığı yoğurt * 1 tatlı kaşığı tuz İç harcı için; * 250 gr eritilmiş tereyağı veya margarin * 2 su bardağı eviz içi Yufkaları açmak için; * 1,5 su bardağı buğday nişastası Şurubu için; * 4 su bardağı şeker * 5 su bardağı su * Yarım limonun suyu
YAPILIŞI Unu eleyerek derin bir yoğurma kabına aktarıp üzerine yumurtaları kırın. Tuz, süt, yoğurt ve sıvıyağı ilave edip yumuşak bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Hamuru 30 eşit parçaya bölüp, üzerini nemli bir bezle örterek oda sıcaklığında 30 dakika dinlendirin. Dinlenmiş hamur parçalarını, mermer zemin ya da açma tahtası üzerine nişasta serpiştirerek ve oklava yardımıyla 35-40 santim çapında yufkalar elde edecek şekilde açın. Baklava tepsisini yağlayıp içine bir kat yufka döşeyin. Üzerine 1 yemek kaşığı kadar eritilmiş sıcak tereyağı gezdirin. Kalan yufkaların yarısını da tepsiye döşerken aralarını tek tek yağlayın. ıri çekilmiş ceviz içini orta katın üzerine yerleştirin. Yufkaların öbür yarısını, aralarına yağ sürerek cevizlerin üzerine yayın. Yufkaların döşenmesi bitince, bıçak yardımıyla baklavanın kenarlarını tepsinin içine doğru iterek yerleştirdikten sonra baklava dilimleri ya da kareler oluşturacak şekilde kesin. Sıcak haldeki tereyağının kalanını baklavanın üzerine gezdirdikten sonra baklavayı önceden 175 dereceye ayarlayıp ısıttığınız fırında kabarıp üzeri altın sarısı oluncaya kadar pişirin. Diğer taraftan, şurubu hazırlamak için; tozşeker ve suyu bir tencereye aktarıp karıştırarak 15 dakika kaynatın. Limon suyunu ilave edip tekrar karıştırın. şerbeti bir taşım daha kaynatıp, soğumaya bırakın. Pişen tatlıyı fırından çıkarıp üzerine soğuk şurubu gezdirin. Kadayıfı tepsiden almadan soğumasını bekleyin. ıyice soğuduktan sonra servise sunun.