Yaşasın limonata

Sonra düşündüğümde yanlış anlaşılacağımdan korktum. Yani limonata öyle ramazanda içilip bırakılacak ya da kışın içilmeyecek bir içecek değil. Zaten bunu son iki yılın satış rakamları da açıkça ortaya koyuyor.
Evet sevindirici bir gelişme olarak limonatanın Türkiye’deki içecek piyasasında hatırı sayılır bir yer edindiğini söyleyebiliriz.
Her şey Uludağ markasının 2007’de, yani iki yıl önce limonatayı şişeleyip piyasaya çıkarmasıyla başlıyor aslında.
Biz Türkler’in çok sevdiği bir içecek olan limonatanın nasıl olup da daha önce şişelenmediğinden yola çıkıyor marka ve pek çok denemeden sonra geleneksel limonata tadına en yakın olanı bulup piyasaya sürüyor. Bekleyip tüketicinin nasıl tepki vereceğini görmeye karar veriyor Uludağ yöneticileri. Tepkiler olumlu olunca da rahat bir nefes alıyorlar.
Daha sonraysa Tamek, Pınar, Cappy, Aroma Doğanay gibi büyük markalar da kendi limonatalarını üretip piyasaya renk katıyorlar.
Hepsinin limonatası başka. Kimisi daha şekerli, kimi keskin bir limon tadı bırakıyor damakta, kimi naneli olduğu için başka bir aromaya sahip, kimiyse tam ev limonatası tadında...
Yani her damağa, her zevke uygun bir limonata mutlaka var.
Düşününce bana da gerçekten şaşırtıcı geliyor bunca yıl marketlerdeki raflarda geleneksel içeceğimiz limanatanın olmaması. Ama bir yandan da beklediğimize değdi demekten kendimi alamıyorum. Çünkü, limonata piyasaya bir çıktı pir çıktı.
ıki yıl içinde satışlar iki katına yükseldi, yeni üretilen marka ve çeşitlerle içecek piyasasındaki payını da gittikçe artırıyor. Beni en çok sevindiren, limonatanın 10 yıl içinde kolalı içecekleri geçeceği tahminlerinin yapılması...
Benim gibi çocuklarını kolalı içeceklerin aşırı tüketiminden korumaya çalışan annelere de ‘yaşasın limonata’ demek düşüyor.

Kağıtta levrek buğlama

· 1 adet orta boy levrek balığı
 (Lüfer ya da büyük boy sarı kanat da kullanabilirsiniz.)
· 1 çay kaşığı tuz, karabiber
· 2 adet orta boy domates
· 2 adet yeşil sivri biber
· ½ demet maydanoz
· 1 demet dereotu
· 1 adet limon
· 4-5 adet orta boy kültür mantarı

YAPILIŞI
Balıkçınıza temizlettiğiniz levrek balığını yıkayıp süzün. Her tarafına tuz ve karabiber serpip bir kenarda bekletin. ısterseniz 7-8 adet ‘tane karabiber’ de kullanabilirsiniz.
Diğer taraftan domatesleri soyup tavla zarı formunda dilimledikten sonra derin bir kaba aktarın. Üzerine çok ince halkalar halinde doğradığınız yeşil biberleri ekleyin. Maydanoz ve dereotunu ayıklayıp incecik kıydıktan sonra domateslerin üzerine aktarıp malzemeleri karıştırın.
Limonları ince halkalar halinde doğrayın, yıkadığınız mantarları uzunlamasına üçe ya da dörde bölün. 50-60 santim boyundaki alüminyum folyoyu mutfak tezgahına serin. Balığın karın kısmını açıp domatesli sebze karışımını doldurun.
Balığın karnını kapatıp üzerine önce mantar, sonra da limon dilimlerini yerleştirin. Hazırladığınız balığı alüminyum folyonun ortasına yerleştirin. Folyonun uçlarını kaldırıp balığın üzerine kapatarak hava almamasını sağlayın.
Balığı 5 dakika önceden 175 dereceye ayarladığınız fırında 25 dakika pişirip çıkarın. Servise sunmadan önce 5 dakika daha bekletip folyoyu açın. Sıcak sıcak servise sunun.