Nasıl yaşardı, ne giyerdi, en çok ne yapmayı severdi? Hakkında merak edilenlerin listesini daha da uzatmak mümkün Atatürk’ün.
Hani, çok sevdiğimiz, hayran olduğumuz insanların günlük yaşamla ilgili eylemlerini bizden daha farklı yaptıklarını sanırız ve tıpkı bizim gibi yemek yediklerini ya da uyuduklarını öğrendiğimizde biraz şaşırırız. Atatürk hem yaşayış tarzı hem de sevdiği yemeklerle halk gibi yaşayan devlet adamlarına verilecek en güzel örnektir. O, öyle çok zengin sofralardan ve çeşit çeşit yemeğin olduğu ziyafetlerden pek hoşlanmıyordu. En sevdiği yemek kuru fasulye-pilavdı ve sofrada bu yemek olduğunda müthiş bir ziyafet sofrasına oturmuş kadar mutlu oluyordu.
Etli bamya ve kuşkonmaz da sofrada gördüğünde sevindiği yemekler arasındaydı. Ete gelince, dönemin koşulları yüzünden halkı et yiyemeyen bir liderdi o ve et yemeyi de belki bu yüzden sevmiyordu. En sevdiği ve en çok vakit geçirdiği öğün akşam yemeğiydi ve akşam yemekleri adeta bir beyin fırtınası halinde geçiyordu. Yakın silah arkadaşları eksik olmazdı akşam sofralarından. Sofradan eksik olmayan bir başka şey de rakısıydı elbette. Gecenin geç saatlerinde pişirilen omlet de bazen sofrada yapılan sohbete eşlik ediyordu. Rakıyı bu kadar seven biri olarak öyle çeşit çeşit meze istediğini sanmayın. Pek çok Türk insanı gibi kavun ve leblebiydi onun favori mezeleri. Dün 83’üncü yaşını kutladığımız cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ten bahsetmek istedim bugün. Yüce hatırası önünde saygıyla eğilerek...
Pratik Suşi Ancinsan
Malzeme listesi
500 gr. fileto edilmiş somon balığı (haşlanmış karides de kullanabilirsiniz)
Sos için;
1 yemek kaşığı toz wasabi
1-1,5 yemek kaşığı soğuk su
Türk kahvesi fincanıyla 2 fincan soya sosu
Pilav için;
2 su bardağı hafif kırık pirinç
8 su bardağı sıcak su
1 çay kaşığı tuz
Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan sirke
Fileto edilmiş (derisi soyulup kemiği çıkarılmış ve kılçıkları ayıklanmış) somon balığını kesme tahtasına uzun kenarı size bakacak şekilde yerleştirin. Balığı bıçağı 30-40 derece kadar yatırarak çizgilerine dik ve yarım santim kalınlığında dilimleyin. Böylece eskilerin "verev, çapraz" dedikleri dilimlemeyi yapmış olacaksınız. Balıkları serçe parmağı formunda da dilimleyebilirsiniz. Dilimlediğiniz balık parçalarını tabakta biriktirin. 8 su bardağı sıcak suyu ve tuzu orta boy tencereye aktarıp orta ısılı ateşte kaynayıncaya kadar pişirin. Uçları hafif kırık tombul pirinci iyice yıkayıp süzdükten sonra kaynayan suya aktarın. Sirkeyi de ilave edip arada sırada karıştırarak pirinç yumuşayıncaya kadar pişirin. Süzüp ılık hale gelmesini bekledikten sonra servis tabağına alın. Toz wasabiyi küçük bir kaseye koyup üzerine suyu ekledikten sonra çatalla, koyu ayran kıvamına gelinceye kadar çırpın. Üzerine soya sosunu ilave edip tekrar çırpın. Suşiyi hazırlamak için; ılık hale gelen pirinçten 1 yemek kaşığı kadarını elinize alıp parmaklarınız arasında sıkın. Çiğ köfte şekli verdiğiniz pirinç köftelerini bir tabağa yan yana yerleştirin. Pirinç köftelerinin üzerine somon dilimlerini ve karidesleri yerleştirin. Suşileri hazırladığınız sosla birlikte servise sunun. Wasabi bulamazsanız sadece soya sosu da kullanabilirsiniz.
Kuru Kayısı Reçeli
Hazırlama süresi 10 dakika
Pişirme süresi
30 dakika
Malzeme listesi
300 gr. kuru kayısı
2 su bardağı tozşeker
6 su bardağı su
Yarım adet limonun suyu
Nohut büyüklüğünde 2 adet limon tuzu
Kuru kayısıları büyük bir çelik tencereye koyup üzerine 10 su bardağı ılık su ilave edin. Kayısıları suyun içinde iyice yumuşayıncaya kadar, 8-10 saat bekletin (kayısıları tencerenin kapağı kapalı vaziyette buzdolabında bekletin). Kayısıları süzüp bir kenarda bekletin. Su ve tozşekeri aynı çelik tencereye koyup orta ısılı ateşte, arada sırada karıştırarak kaynayıncaya kadar pişirin. Şurup kaynamaya başlayınca kayısıları ilave edip orta ısılı ateşte 10 dakika daha kaynattıktan sonra reçelin altını kısın. Limon suyu ve limon tuzunu katıp karıştırdıktan sonra kısık ateşte 20 dakika daha kaynatın. Reçelin kıvama geldiğini anlamak için reçelden kaşığın ucuyla alıp porselen bir tabağa birkaç damla damlatın. Reçel damlaları bozulmadan kalıyorsa reçel kıvamını bulmuş demektir. Reçeli ocaktan alın ve soğumasını bekleyin. İyice soğuyan reçeli temiz bir kavanoza doldurup kapağını sıkıca kapayın. Soğuk, güneşsiz ve kuru ortamda muhafaza edin.