Eğer benim yaşlarımdaysanız, babanızın ya da erkek kardeşinizin şöyle önlüğü boynuna takıp mutfağa girdiğini ve yemek yaptığını pek hatırlamazsınız.
Ä°stisnalar elbette ki vardır ama bizim neslin erkekleri, öyle makarna sosu yapmaktan, pazara çıkıp yemeklik malzeme seçmekten ya da özenli bir sofra kurup sürpriz yapmaktan pek hoÅŸlanmazlar. "Ama Sahrap hanım, benim babam tam olarak anlattığınız gibi biriydi" diyorsanız, size söyleyebileceÄŸim tek ÅŸey: "Ä°stisnalar kaideyi bozmaz" olacaktır. Â
Bu köşede yazdığım yemek yazılarına her gün pek çok yanıt geliyor ve inanın bana, burada yazdıklarımla, yayınlanan yemeklerle ilgilenen ve bana ileti gönderenlerin yarısından çoğu erkek. Eskiden böyle miydi peki? Kesinlikle hayır.
Ayıp olduğunu düşündüklerinden mi belli mi edemiyorlardı, yoksa erkeklerimiz gerçekten yemeğin yeme kısmından başka bir şeyiyle bu kadar ilgilenmiyorlar mıydı bilmiyorum ama bizde erkeğin et pişirmek haricinde yemek yapmakla pek ilgisi yoktu.
Peki şimdilerde durum nasıl? Erkeğin mutfağa girip enteresan yemekler yapması, güzel sofralar kurması, pazara çıkıp kendi yapacağı yemekler için malzeme seçmesi ya da gittiği yerlerden mutfak araç gereci alması pek makbul bu günlerde. Hem kadının artık eskisi kadar evde olmaması, yani yaşamın her noktada paylaşılır duruma gelmesi, hem de küreselleşmenin etkisi var bu durumda.
Yemek yapmayı zevk edinmiş erkekleri tanımlayacak bir terim de bulunmuş. "Gastroseksüel" deniyor böyle erkeklere. Bunlar arasında tek başına yaşadığı için önceleri "mecburiyetten" mutfağa girmiş ama sonra yemek yapmayı zevkli bulmuş olanlar da var, işten yorgun argın eve geldiğinde dinlenebilmek ve kafasını toparlayabilmek için yemek yapanlar da.
Sebep ne olursa olsun, artık kadınlara hoş görünmenin yolu onlara ilginç bir yemek yapıp şarap eşliğinde güzel bir sofra hazırlamaktan geçiyor.
Bizim neslin bu yazıyı okuyup şöyle bir burun kıvırdığını hisseder gibiyim. Onlara bir şey söylemek isterim. Yukarıda bahsettiğimiz erkek profili genellikle üniversite mezunu, bir ya da birkaç dil konuşan "entelektüel" diyebileceğimiz erkeklerden oluşuyor.
Meyveli Haydelberg pastası
Malzeme listesi
á 2 paket bebe bisküvisi
á 2 paket toz kremşanti
á 2 su bardağı soğuk süt
á 3 yemek kaşığı çekilmiş badem içi
á 2 adet orta boy muz
á 100-150 gr çilek
(DondurulmuÅŸ frambuaz da kullanabilirsiniz.)
Bisküvileri mutfak robotunda çekerek un haline getirip derin bir kaba aktarın. Toz kremşanti ve 2 su bardağı soğuk sütü derin bir kaba aktarıp mikserle 5-6 dakika, kar gibi olup, katılaşıncaya kadar çırpın. Üzerine toz haline getirdiğiniz badem içini ilave edip kaşıkla iyice karıştırdıktan sonra buzdolabında bekletin. Karışımın bir su bardağı kadarını ayırın. Diğer taraftan, 25-28 santim çapındaki kelepçeli kek kalıbına, kenarları dışa sarkacak şekilde, streç film ya da temiz bir buzdolabı poşeti yayın.
Buzdolabında 25-30 dakika beklettiğiniz kremşantinin üzerine toz haline getirdiğiniz bisküvileri aktarıp iyice karıştırın. Karışımı üç eşit parçaya ayırıp parçalardan birini kek kalıbına bir santim kalınlığında yayın. Üzerine incecik dilimlediğiniz muzları yerleştirin. Hamurun ikinci parçasıyla muzların üzerini kapatıp üzerine incecik doğradığınız çilekleri yerleştirin.
Üzerini kalan bisküvili krem şantiyle kaplayın. Pastayı, buzdolabının derin dondurucusunda 4-5 saat kadar beklettikten sonra servis tabağına ters çevirip üzerindeki naylonu sıyırın. Ayırdığınız bir bardak krem şantiyi spatula yardımıyla kekin üzerine sürüp pastayı şekerlemelerle süsleyin. Buzdolabının orta rafında en az 30 dakika bekletip servis yapın.