Ege deyince

Sarmaşık, ebegümeci, ısırgan, cibez, stifno, turp otu, kenger, hindibağ, şevketi bostan, gelincik, labada, koşotu, sinirotu, helvacık, deniz börülcesi, kuşkonmaz ve daha niceleri...

Bu ot isimlerinden hangilerini duymuştunuz daha önce? Bu otlardır İzmir mutfağına hayat veren.

Otlar olunca malzeme, Egeliler öyle pek de dallandırıp budaklandırmamışlar yapım safhasını ve otları hafifçe kaynatıp suyunu süzdükten sonra üzerine asit derecesi düşük zeytinyağı ve limon gezdirerek sofralarına koymuşlar. Bir kez tadına baktığınızda bu sadeliğe hak veriyor ve "Ne güzel şey sadelik" diye düşünüyorsunuz.

Ege deyince balıktan ve diğer deniz ürünlerinden söz etmeye gerek var mı? Ege Denizi’nden çıkan ürünlerle bezenmiş olan sofralar sahil kentlerinin simgesi gibidir. Tarihin yemek kültürü üzerindeki etkisini göz önüne aldığımızda Girit’in Ege mutfağına yaptığı etkiden söz etmemek olmaz. Giritliler’den Ege mutfağına gelen oldukça fazla yemek var. Kabak, börülce, radıka ve arapsaçı ile yapılan ve zeytinyağlı bir yemek olan kipohana Girit mutfağından yadigardır.

Madem ki Ege’nin dağları izin veriyor, içerilere sokulmamıza o halde kıyı Ege’den biraz uzaklaşıp şöyle Afyonkarahisar’a doğru gidelim ve bakalım sofrada neler var. Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor, Afyon adıyla birlikte anılan pek çok yiyeceğin olması, bu kentin mutfak kültürünün ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor. Sucuk, kaymak, lokum, kaymaklı şeker, haşhaş... Bütün bu yiyecekler ve malzemeler hep Afyonkarahisar’la özdeşleşmiş durumda.

Kentte yaşayan Çerkezler, Türkmenler ve Azeriler kentin kültürel zenginliğinin göstergesidir.

Yemeklerde İç Anadolu etkisi olması gayet normaldir Afyon’da. Hamur işlerinin zenginliği ve et yemekleri ise bu izlerden bazıları. Haşhaşı saydık ya kenti simgeleyen ürünler arasında; bu bitki Afyon’da yapılan hamur işlerine ve bazı yemeklere tat katar. Patlıcanın adını anmamak da olmaz. Çünkü patlıcan diğer sebzelerin arasından sıyrılıp Afyon mutfağına damgasını vurmayı başarmıştır. Patlıcandan yirmiden fazla çeşit yemek yapılır Afyon’da.

Hellim peynirli ızgara sebze salatası

Malzeme listesi

á 1 paket hellim peyniri (150-200 gr)

á 1 adet orta boy kabak

á 1 adet orta boy patlıcan

á 1 adet büyük boy beyaz soğan

á 1 adet orta boy havuç

á 4-5 adet çarliston biber

á 3 adet kırmızı sivri biber

á 3 yemek kaşığı sıvıyağ

Sos için;

á 5 yemek kaşığı sızma zeytinyağı

á 2 diş sarmısak

á 2 çay kaşığı tuz, karabiber

á 1 tatlı kaşığı kuru fesleğen

á 1 adet limonun suyu

á 2 yemek kaşığı elma veya üzüm sirkesi

Hellim peynirini parmak kalınlığında doğrayın. Kabak ve havucun kabuklarını kazıyın, patlıcanı alacalı (çizgili) formda soyun. Bütün bu malzemeleri uzunlamasına, yarım santim kalınlığında dilimleyin. Soğanı soyup yarım santim kalınlığında halkalar halinde doğrayın. Kırmızı ve yeşil biberi yıkayıp saplarını koparmadan iyice kurulayın. Sıvıyağı bir kaseye aktarın. Sebzeleri fırça yardımıyla yağladıktan sonra elektrikli ızgarada ya da kömür ateşinde hafif yumuşayıncaya kadar pişirin ve servis tabağına şekil vererek dizin.

Son olarak, dilimlenmiş hellim peynirini de kızartıp aynı tabağa yerleştirin. Sosu hazırlamak için; dövülmüş sarmısaklar, tuz, karabiber ve kuru fesleğeni bir kaseye aktarın. Üzerine sızma zeytinyağı, limon suyu ve sirkeyi gezdirip çatal ya da tel çırpacak yardımıyla çırpın. Hazırladığınız sosu sebzelerin üzerine gezdirdikten sonra servise sunun.
Yazarın Tüm Yazıları