Akdeniz’in kahraman şehri

Bir zamanların çok çalışkan öğrencisi olarak Kahramanmaraş’ın Akdeniz şehri olduğunu unutup, epeyce mahcup oldu
ğum için coğrafi bir hatırlatmayla söze başlamak istiyorum.
Orta Anadolu ve Doğu Anadolu’ya geçiş noktasında, Toros Dağları’nın bittiği Ahır Dağı’na konumlanan Kahramanmaraş, aynı zamanda dondurmanın da başkenti. Havaalanından çıkıp şehre doğru ilerlerken, sıra sıra dizilmiş dondurmaları hemen karşınızda görebilirsiniz.
Size tavsiyem; hemen bir iki top dondurmayla damağınızı şenlendirip, gülümseyerek Kahramanmaraş’a giriş yapmanız. Sakin, huzurlu insanların şehrine girer girmez önce Ulu Cami’nin arkasındaki Atatürk Meydanı’ndaki Yaşlılar Parkı’na uğrayın.
Dulkadiroğlu Belediyesi’nin düzenlediği bu güzel parkta size İstiklal Savaşı’ndaki kahramanlık hikayelerini anlatacak birçok dede, amca, dayı bulabilirsiniz.

TARHANASI ÇOK FARKLI

Et ve bulgur ağırlıklı Maraş mutfağının en çok bilinen, en popüler iki yiyeceği tarhanası ve sumağıdır.
İncecik kağıt gibi yapılan cips gevrekliğindeki tarhanası, Anadolu’nun diğer yörelerinden çok farklıdır.
Tarhananın ana malzemesi olan yoğurt, önce güneş altında ekşitilir, sonra da pişmiş tarhana buğdayı yani dövmeyle beraber bakır teştlerin içinde yoğrulur, kekiği atılır, üstü kapatılır ve ekşimeye bırakılır.
Tarhananın yeterince ekşidiğine, olgunlaştığına mahallenin en yaşlı, en tecrübeli ve bilge kadını karar verir.
Sabah güneş doğmadan çok erken saatte tek tek evlerin kapısını çalar ve kadınları, çocukları uyandırır.
Bütün mahalleli toplanır ve tarhana incecik serilir.
Maraşlılar bu kağıt inceliğindeki kurutulmuş tarhanayı çorba yapmaktan çok çerez gibi tüketmeyi severler ve zaten tarhana cipsi de derler.
Uzun kış gecelerinde sobanın üstünde kızartıp cips kıvamında çıtır çıtır yedikleri gibi, badem ve cevizle beraber ya da suda ıslatarak da tüketmeyi tercih ederler.
Ben de bu ekşi tarhanadan avuç içi kadar parçayı çorbalarıma katmayı, farklı lezzetler elde etmeyi çok severim.

KUYUMCULARI  ES GEÇMEYİN

Benim gibi dedelerini çok seven, onlara hayran bir torunsanız, saatlerce orada oturmak isteyeceksiniz. Zaten Kahramanmaraş’ın tüm karakteristik tarihi ve kültürel özelliklerini görebileceğiniz lokasyonlar, buradan 30 adım ileride. Binbir renkli Kapalı Çarşı’sını, konakları ve eski şehri yürüyerek keşfetmenizi öneririm.
Anadolu’nun en lezzetli çöreklerinden olan Maraş çöreğini de Tatsam Çörekleri Halil Usta’dan alıp ağzınızı tatlandırarak yola devam edin. Mahlepli, çörekotlu, susamlı bu çıtır çöreğe bayılacaksınız. Eski günlerde peynir altı suyuyla yapılan ve evlerde yoğrulup çarşı fırınlarına pişirilmek üzere gönderilen bu gevrek çörekler aylarca saklanır, misafirlere ikram edilirmiş. Hemen köşeyi dönünce zaten Kapalı Çarşı’nın ünlü bakırlarını göreceksiniz.
Özellikle pilav ya da eti, bakır kaplarda sunmayı çok severim. Bence davet sofralarının en şık tabaklarıdır. Kenarları hafif yuvarlaklaştırılmış dikdörtgen formlu Maraş işi kapaklı bakır kaplardan siz de birer tane almalısınız bence.
Yukarıya doğru Baharatçılar Çarşısı’na ilerlerken sakın kuyumcuları es geçmeyin.
Altın tellerle zigzag formu verilerek yapılan, Anadolu’nun en orijinal bilezik şekillerinden olan Maraş burmasını çok seveceksiniz. Maraşlılar bu 22 ayar bileziği yatırım amacıyla alıp, eşlerinin kollarına takarlar. “Yok ben sadece yöresel yiyeceklerle ilgiliyim diyorsanız” zaten baharatçılara geldiniz demektir.