Paylaş
kurumsal hayatın aktörlerinin bu yeni keşiflerine bolca mesai harcadığını söylememiz mümkün.
Beyaz yakalının, üst yönetimin ve kademe kademe
tüm “kurumsal” çalışanların hayatına “Agile” olmak olarak giren yeni kavram,
Allah’tan sorumlu ve hassas bazı yöneticilerin katkısı ile kendini hızla
“Çevik” olmak söylemine bıraktı.
Çevik olmak…
…
TDK’ya göre; kolaylık ve çabuklukla davranan, tetik, atik.
Kurumsal hayatta farklı tanımlarla karşılık bulsa da anlaşılmaya çalışan standartlar, hazırlanan prensipler ve çevik olmaya doğru giden adımlar
olarak karşılık buldu diyebiliriz.
Ya da özünde bir proje yönetim yaklaşımı lakin, iş hayatında müşteriden üretime, üründen takım olmaya ve değişime
farklı noktalara temas eden hayati bir yetkinlik…
Diğer yandan değişime hızlıca adapte olabilme kapasitesi dersek
iş hayatının beklentisine çok yaklaşırız sanırım.
…
Şu anki halimize bakınca aklımda toplumun ve kültürün yansıması olan iki cümle beliriyor;
-Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez
-Kervan yolda dizilir
Son dört aydır iş hayatı aktörlerinin yaşadıkları gösterdi ki;
uyum yeteneğimiz hiç de az değilmiş,
değişimi karşılama ve sıkıştığımız anda hareket edebilme kapasitemiz oldukça güçlüymüş,
ön hazırlığımız kuvvetli olmasa da (ki elbette olması tercih edilir)
hareket kabiliyetimiz azımsanamazmış,
işe başlayınca ya da ihtiyaç olunca eksiklerini tamamlama alışkanlığımız olsa da yurdum iş yönetimi tarzı kervanı yola çıkınca
tamamlayabiliyormuş.
Ne dersiniz? Sizce de iş hayatı birçok konuda iyi bir sınav vermedi mi?
Kendi adıma bu konudaki toplumsal yetkinliğimizin ders konusu olabileceği düşüncesindeyim!
Elbette daha önceki çabalara, prensiplere ve katkılara kat ve kat güç katarak devam etmek mühim. Hatta ilk adımı atan öncü kurum ve yönetimlere teşekkür de borçluyuz.
Sadece var olanı da hatırlamak, hakkını vermek anlamlı olur sanki.
ŞahapT.
Paylaş