Paylaş
Bozcaada’da feribottan iner inmez solunuzda deniz restoranlarının çevrelediği şirin bir liman yer alırken sağınızda muhteşem bir kale yükseliyor. Yürümeye devam ettiğinizde ise birkaç dakika içinde kendinizi bir Osmanlı-Rum kasabasının dar arka sokaklarında kaybolmuş olarak buluyorsunuz. Eskiye dair pek çok şeyin kaybolmadığını görmekse sizi adaya bağlayan bir başka unsur haline geliveriyor.
Hem Bozcaada hem de Gökçeada geçmişte büyük bir Rum nüfusun yaşadığı yerler olmuş. Bu Rum nüfus Kurtuluş Savaşı’nın 1923’te Lozan Antlaşması’yla sona ermesinden sonra Yunanistan ve Türkiye arasındaki mübadeleden muaf tutulmuşlar. Bir süre için hayat savaştan önceki gibi devam etmiş ancak 1937’de adaların yeniden silahlandırılmaya başlamasıyla Rumlar da ayrılmaya başlamışlar.
İlk çağlarda Bozcaada adını mitolojideki Tenes’ten almış ve Tenedos olarak isimlendirilmiş. UNESCO Dünya Kültürel Mirası listesindeki Troya’ya yakın olması burayı cazip hale getiren nedenlerin arasında sayılabilir. Tenedos aynı zamanda Yunan askerlerinin geri çekilip 10 yıllık Troya Savaşı’nı bitirmek için hile yapmaya karar verdikleri yer. Homeros’u okumayanlar ya da filmi seyretmeyenler için ufak bir ipucu vereyim; Yunanlılar içi asker dolu tahtadan bir at yapıp kalenin kapısına bırakmışlar.
Eylül Bozcaada için, ada halkının minderlerini yeniden kapı önüne aldığı, esen rüzgârın tatlı tatlı saçınızı karıştırdığı, asmaların kokusunun burnunuza kadar geldiği, bakir plajlarda doyasıya yüzdüğünüz kutsal ay demek. Hazırsanız, nefis bir sonbahar kaçamağı için Bozcaada notlarını sıralayalım...
EN GÜZEL SONBAHAR PLAJLARI
Adayı dört bir yandan çevreleyen onlarca güzel koy ve plaj sonbaharda serin suları ile sizi kendine çağıracak. Salhane ve Liman (kale önü) dışındaki tüm plajlar ve koylar araba ile 15 dakika mesafede. Dilerseniz merkezden kalkan dolmuşlar ile pek çoğuna ulaşabiliyorsunuz. En güzel plajlar; Habbele (Habbele Koyu’ndaki Mitos Beach), Sulu Bahçe, Ayazma (Koreli ya da Vahit’in 300’e yakın günlük mezelerinden tatmayı ihmal etmeyin), Akvaryum Koyu, Beylik, Arkadeniz, Çayır, Ayana Koyu ve Tuz Burnu.
KONAKLAMAK İÇİN EN GÜZEL ADRESLER
Rengigül Konukevi: 1876’da inşa edilmiş bir Rum konağı... Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin karargâhı olarak kullanılmış, sonra Kakmi ailesine geçmiş, 1997’de zarif sahibesi Özcan Hanım sayesinde, Rengigül Konukevi olmuş. İsminden de anlaşılacağı gibi güllerle bezeli nefis bir konak (www.rengigul.net).
Ev’reka: Bu yaz başı açılan otel, eski bir Rum evinin restorasyonu ile oluşmuş. Mimar Filiz ve Çağlar Aksu; yıllardır tasarladıkları ada otellerinden bir yenisini bu kez kendileri için yaratmışlar. Her yer bembeyaz ve yardımcı renk olarak da pembe kullanılmış. Melek figürleri ile bezeli odalarda keyifli bir tatil sizi bekliyor (www.evrekabozcaada.com).
Aya Petro Bozcaada: Aya Petro, adanın Mermer Burnu’nda halen kalıntıları duran manastırın ismi. Otel haline bürünmüş şekli ise Türk Mahallesi’nde. 7 göbekten adalı bir aileye ait. Temiz, konforlu, kahvaltısı güzel, kocaman bahçeli, mimarisi güzel, yan tarafta ücretsiz otoparkı var (www.ayapetro.com).
BOZCAADA’DA TASARIM YÜKSELİŞTE!
Her geçen yaz, tıpkı gusto sahibi
Yunan ya da İtalyan adalarında olduğu gibi Bozcaada’ya da birbirinden hoş, stil sahibi dükkânlar açılıyor.
İşte bunlardan bazıları:
Aki Gift Shop: Çeşit çeşit paşminalar, duvar tabletleri, tasarım çantalar, bikiniler, yastıklar ve daha neler neler!
Deli Asma: Tasarımcı Fulya Hanım, gümüş çatallardan enteresan bilezikler, kolyeler yapıyor, seramik ve deniz kabuklarından harika kaşıklar ve salata kâseleri yaratıyor. Dükkân tam fotoğraflık...
FESTİVAL ZAMANI
Bozcaada bir kez daha Türk-Rum kültürünün birbirine karıştığı lezzet mirasına sahip çıkarak, bu sene 7.’si düzenlenecek Bozcaada Yerel Tatlar Festivali’nde lezzetseverleri, adalı hanımların kendi mutfaklarında hazırladığı geleneksel yemekler ile buluşturuyor. BOZTİD tarafından her yıl eylül ayının ikinci hafta sonu düzenlenen festival, bu yıl Kurban Bayramı nedeniyle 24 Eylül 2016’da Bozcaada Meydanı’nda gerçekleşecek. Festival kapsamında Salhane’de grup Midilli Rebet de konser verecek. 25 Eylül 2016 Pazar akşamı festival açık hava sinema gösterisi ile sona erecek.
Hüseyin Akarsu Artizanal: Pınar Akarsu Tınç; akademili bir ressam.
Bu konudaki yeteneği adayı simgeleyen karga, keçi, baykuş gibi motiflerle bezeli çok şık fincanlara ve şarap kadehlerine aktarmış. Keçi sütü sabunu almayı da ihmal etmeyin.
ADANIN YENİ LEZZET DURAKLARI
Rengigül Art & Kitchen: Bozcaada’nın yeme-içme kültürü, sonradan gelme değil; lokal. Bu yüzden en büyük dileğim İstanbul’da ya da yurtdışında var olan hiçbir zincir markanın adaya girmemesi! Bu yıl, Rengigül Sanat Galerisi içine açılan Art & Kitchen; adanın lokal kahvaltı geleneğini nefis bir şekilde devam ettiriyor. Mutfağın başında daha önce Ada’m restorandan tanıdığımız Saada Delen var ve porselen sunumlardan peçeteye, açık büfe kahvaltıdan kreplere, reçellere, mozaik pastalara, lavantalı limonatalara varana kadar harikalar yaratıyor. Kahvaltı 08.30’da başlıyor ve öğlen 14.30’a dek sürüyor. Omlet, börek, krep, reçeller, çeşit çeşit peynirler, meyveler vs. dahil 35 TL. Rezervasyon yaptırmanızda fayda var. (0532) 209 03 66Yalova Restaurant: Bozcaada’nın yeni lokantalarından biri olduğuna bakmayın, Çanakkale’nin en köklü lokantası. Henüz bir ay önce açıldı ama 76 yıllık bir Çanakkale ve Ege mutfağı temsilcisi. Ucuz değil ama verdikleri servis, yemek kalitesi, malzeme, sunum açısından baktığınızda pahalı da değil. Gitmeden rezervasyon yaptırmanızı öneririm. (0286) 697 00 45
Paylaş