Bu önemli maçta sahada olacak, fotoğraf çekecek isimlerden biri de Hürriyet Foto Muhabiri Adem Kabayel... 20 yıldır Galatasaray’ı yakından takip eden spor foto muhabiri camiasının sevilenlerinden biri Adem Kabayel. Mesleğe nasıl başladı, nasıl foto muhabirliğini seçti, hangi ustaları örnek aldı? Gözü ve kişiliği ile mesleğin örnek isimlerinden Adem’le uzun uzun konuştuk. İşte Adem Kabayel’le sohbetimizden kısa notlar.
HER İŞE KOŞUYORDUM
Hürriyet Gazetesi’nin kapısından 1 Temmuz 1999’da girdiğini, mesleğe genç yaşta adım attığını söyleyen Adem Kabayel, “O zaman Hürriyet’in spor servisinin başında rahmetli Nezih Alkış vardı. Liseyi daha yeni bitirmiştim. Genç olduğum için ofis elemanı gibi her işe koşuyordum. 2. Lig, 3. Lig’in panoramalarını yapıyordum. Yani o liglerin puan durumları, haftanın takımı, haftanın futbolcusu, çizelgeler... O dönemde maçlar telefonla yazdırılıyordu. Servis içerisinde olduğum için telefonla bürodan statlardan maçları, yazarlardan yazılarını alıyordum” sözleriyle ilk yıllarını anlatırken gazetecilikte o dönemdeki işleyişi de aktardı.
20 YILDIR GALATASARAY’I İZLİYORUM
Hürriyet’in yazarlarından
Havacılık fotoğrafçılığı ağırlıklı olarak uçak çekimleri gibi algılanıyor. Oysa pist, terminal, apron ve havacılığa dair pek çok şey havacılık fotoğrafçılığının konusunu oluşturuyor. Bu yazıda havacılık fotoğrafçılığından kısa notlar bulacaksınız...
TEKNOFEST İLGİYİ ARTTIRDI
TEKNOFEST’i İstanbul, Samsun, Azerbaycan’da izledim ve havacılık fotoğrafçılarını buralarda sıklıkla gördüm, tanıdım. Sloganı ‘Ayakları yere basmayan festival’ olunca TEKNOFEST, dünyadan önemli hava gösteri takımlarını ağırlıyor, Türk Yıldızları’ndan SOLOTÜRK’e jetlerin, Kızılelma’dan Akıncı’ya SİHA’ların, Gökbey’den Atak’a helikopterlerin, Hava Kuvvetleri’nden Polis Özel Harekat’a hava operasyonlarının gösterilerine ev sahipliği yapıyor. Böyle olunca yalnızca teknoloji meraklılarının değil havacılık fotoğrafçılarının da ilgi odağı oluyor. Türkiye’de havacılık fotoğrafçılığının yaygınlaşmasında ise TEKNOFEST başta olmak üzere her yıl yenisi eklenen havacılık festivalleri önemli rol oynadı.
HAVA FOTOĞRAFÇILIĞI VE
Fotoğraf dünyasından isimleri ilçede buluşturan ve 4 gün süren ‘Savur Fotoğraf Günleri’nde tarihi mekânlardan kültür zenginliklerine renkli kareler ortaya çıktı... Savur Fotoğraf Günleri, küçük bir ilçenin fotoğraflarla nasıl tanıtılabileceğine güzel bir örnek oldu…
10 FOTOĞRAFÇI 4 GÜN
Savur Kaymakamlığı ve Savur Belediyesi, turizm potansiyeli yüksek olan ilçenin doğal, kültürel ve tarihi zenginliklerini ortaya çıkarmak için 10 fotoğrafçıyı ilçeye davet ederek Savur Fotoğraf Günleri’ni düzenledi. 4 gün süren etkinlikte Savur’un tarihi, kültürel, doğal, tarımsal zenginlikleri, insanları, tarihi konakları, cami ve kiliseleri, tarihi köyleri, yaşam yerleri, Yeşil Savur Çayı fotoğraflandı. Sosyal medyada tanıtım amaçlı kullanılan fotoğraflar, ileriki günlerde açılacak sergi ile beğeniye sunulacak ve basılacak prestij kataloğu ile kalıcı bir esere dönüşecek.
İLÇE TANITIMINA KATKISI BÜYÜK
Savur Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Muhammed Kaya, etkinliğin ilçenin tanıtımına büyük katkı sağlayacağını ve turizm açısından çok önemli olduğunu ifade etti. Kaya etkinliği şu sözlerle özetledi; “Mardin, her geçen yıl bir öncekine göre daha fazla sayıda ve daha yüksek nitelikli turist gruplarını ağırlıyor. Bu anlamda bizim ilçemizin turizm potansiyeli de yüksek. Mardin ziyaretçilerinin uğrak ilçelerinden biriyiz. Sahip olduğumuz zenginlikleri, fotoğrafçılarımızın gözü ile daha geniş kitlelere duyurmayı amaçladık. Bu renkli etkinlik ilçede yarattığı heyecanla Savur sakinlerinin fotoğrafa ilgi duymasını da sağladı.”
Türkiye tarihinin en büyük afetlerinden biri olan depremde dünyanın dört bir yanından ve Türkiye’nin her bir köşesinden binlerce gönüllü yardıma koştu, acıya ortak oldu, dayanışma ruhunu yaşattı. Türkiye’de ise bu yıl 9 Mayıs Avrupa Günü, 11 ili vuran şubat depremlerinin ardından “Dayanışma” temasıyla bugün Ankara CerModern’de açılacak dijital sergiyle kutlanacak.
TEŞEKKÜR NİTELİĞİNDE SERGİ
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin üyelerinden gelen fotoğraflarla “Birlikte güçlüyüz” sloganı ile düzenlediği Dijital Fotoğraf Sergisi, yaşanan felaketi her yönüyle ortaya koyuyor. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Bu sergi Türk halkına yardım eden kurtarma ve sağlık ekiplerindeki kahramanlara saygının bir ifadesi. Buradaki fotoğraflar ve videolar en zorlu koşullarda hayat kurtaran kahramanların cesaretini ve özverisini vurguluyor. Onların her birine ve çabalarını destekleyen Türk dostlarımıza yürekten şükranlarımızı sunuyoruz” sözleriyle serginin anlamını dile getirdi. 14 Mayıs Pazar akşamına kadar ziyarete açık olan sergi, zor zamanlarda AB’nin Türkiye ile olan dayanışmasını ön plana çıkaracak. Sergi, şubat depremlerinin ardından Türkiye’ye destek veren arama kurtarma, sağlık ekipleri başta olmak üzere yardım eden herkes için teşekkür niteliğinde...
DAYANIŞMA RUHU BAŞKENTE TAŞINIYOR
50 binden fazla canımızı kaybettiğimiz, 11 kentte milyonları etkileyen deprem Hatay’ı neredeyse haritadan sildi. Bu büyük afet, dayanışmanın gücünü de ortaya koydu. Hem dünya hem de ülkemiz “Asrın felaketinin” acısını yüreğinde hissetti. Foto muhabirleri ve gazeteciler, depremzedeler gibi zor şartlarda mücadele vererek görev yaptı. Düzenlenen sergiyle meslektaşlarımızın fotoğrafları, dijital olarak çağdaş bir vizyonla yaşanan depremin acısını ve dayanışmanın ruhunu başkente taşıyor.
Hatay’ı neredeyse haritadan silen deprem, Adıyaman’ı, Kahramanmaraş’ı, Gaziantep’in de aralarında bulunduğu 11 şehri ve onlarca ilçeyi vurdu. Bu büyük felakette gazeteciler de, hem çalışma koşulları, hem haberleri ile bir sınav verdi.
Depremlerden sonra kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri gazetecilikti. Depremin yaraları sarılmaya başlarken depremin hemen ardından gelecekte yaşanacak benzeri afetlere hazırlıklı olma adına çalışmalar da gündeme geldi. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, düzenlediği Deprem Haberciliği Atölyesi’yle bu konuyu gündemine aldı.
KRİZ, GAZETECİLİĞİN ÖNEMİNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ
Gazetecilik Bölümü Öğretim Elemanı ve Deprem Haberciliği Atölyesi Düzenleme Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Bulut, çalışmanın bir diğer amacının da İLEF öğrencilerinin deprem ve diğer afet koşullarına olabildiğince hazırlıklı olmasını sağlayacak ders içerikleri üretmek olduğunu açıkladı. Bulut, önümüzdeki dönemlerde bu çalışmaların yol göstericiliğinde bir “Afet Haberciliği” dersi açılmasının planlandığını da söyledi.
Yaşanan durumun ne olduğunu daha iyi anlayabilmek, Türkiye’deki gazetecilik alanına somut katkıda bulunabilmek ve öğrencilerin meslek yaşamında ihtiyaç duyacakları donanımı kazandırabilmek istediklerini anlatan Bulut, şöyle konuştu: “Yaşanan bu büyük acıların ardından ortaya çıkan toplumsal kriz, bize gazeteciliğin önemini bir kez daha gösterdi. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gazetecilerin görevlerini en uygun şartlarda yapabilmesine de bağlı. O nedenle gazetecilik kurumlarının, gazetecilerin, gazetecilik akademisyenlerinin ve gazetecilik öğrencilerinin bilmesinde, uygulamasında ve geliştirmesinde yarar olacak bir sonucu, yine bu bileşenlerle ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Gazetecilerin, özellikle de deprem gibi krizli dönemlerdeki mesleki deneyiminin çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu deneyimin değerli bilgisini üretmek, gerektiği yerde eleştirisini yaparak eksikleri tamamlamak ve öğrencilerimizin niteliklerini artırarak gazetecilik alanının gelişmesine katkıda bulunmak, bugün çok daha önemli hale geldi. Gazetecilik Bölümü olarak bunun farkındayız ve tüm çabamız demokratik kamuoyunun oluşumuna bu yolla da katkı sağlayabilmek. Fakültenin gazetecilik eğitiminde 60 yıla yaklaşan birikimini meslek alanıyla buluşturabilmeyi de hedefliyoruz.”
TAV Esenboğa Havalimanı Giden Yolcu Terminali’nde 23 Nisan’a kadar açık kalacak sergide kadının, yaşamın her alanındaki yerini ve gücünü ortaya koyan 38 fotoğraf sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Serginin açılışını Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık yaparken, birincilik ödülünün sahibi Uğur Yıldırım ve ikincilik ödülü sahibi Selahattin Sönmez’le birlikte, sergide fotoğrafı olan isimler de açılışa katıldı.
3 BİN ÜZERİNDE FOTOĞRAF ARASINDAN SEÇİLEN 38 KARE
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutladığımız 2023’te farklı etkinliklerle ülkemizin değerleri anlatılıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın başkanı olduğum Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ile düzenlediği yarışmanın sonuçları geçtiğimiz hafta açıklanmıştı. 420 fotoğrafçının, 3 bin 59 kare fotoğrafla katıldığı yarışmada yaşamın her alanında kadının yeri ve gücü fotoğraf karelerine yansımıştı. Sağlıktan eğitime, sanattan spora birçok farklı alanda modern ve çağdaş Türkiye’nin mimarı kadınların olduğu fotoğrafların yanı sıra kültürel mirasımızın izlerini taşıyan kadınların, ödül alan ve sergilemeye layık görülen fotoğrafları, Esenboğa Havalimanı’ndaki sergide görülebilir.
“FOTOĞRAFLAR TOPLUMSAL BELLEK”
Serginin açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ‘Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Kadını’ fotoğraf yarışmasının görsel bir hafıza oluşturduğunu söyledi. Fotoğraflar üzerinden toplumsal bellek inşa edildiğini vurgulayan Bakan Yanık, “Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, 1985’ten bu yana çok önemli bir bellek inşa ediyor. Bu kapsamda Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye Foto Muhabirleri Derneğiyle birlikte milletimize bir yeni başlık hediye etmeye çalıştık” dedi. Bakan Derya Yanık, ‘Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Kadını’ fotoğraf yarışmasının hem fotoğraf sanatının desteklenmesi hem de Türk kadınının sosyal, kültürel, sanatsal, bilimsel ve sportif faaliyetlerde başarılarının ortaya konması açısından önemli olduğunu belirtti. Yanık, iletişimin güçlü aracı ve dünyanın ortak dili fotoğraf aracılığı ile Cumhuriyetin 100. yılında Türk kadınının başarılarının ortaya konmasının amaçlandığı yarışmada elde edilen etkili arşivin, sergi ve basılı yayınlarla Türkiye’nin farklı kentlerine taşınacağını da aktardı. Yanık, ayrıca 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketi nedeniyle ödül töreni düzenlenmeme kararı alındığını da açıkladı.
Türk medyasının fotoğraf alanındaki tek yarışması olan organizasyonda ödüller geçtiğimiz gün açıklandı. Antalya’da yapılan jüri toplantısında 2 gün süren değerlendirmeyle 4 bin fotoğraf arasından ödül alan kareler belirlendi. Kiev sokaklarında sivillerin yakaladığı Rus casusun fotoğrafı ile Milliyet Foto Muhabiri Uğur Yıldırım’ın yarışmanın büyük ödülü “Yılın Basın Fotoğrafı”nı aldığı yarışmaya Rusya-Ukrayna savaşından kareler damga vurdu...
37 ESERE ÖDÜL
1985 yılından bu yana düzenlenen Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması’nda 6 kategoride 23 fotoğraf ve 6 fotoğraf serisi ödül aldı. TFMD bu organizasyon içerisinde her yıl amatör ve profesyonel herkese açık olarak uluslararası sergilerle dünya başkentlerine taşıdığı Türkiye Güzellikleri Fotoğraf Ödülleri’ni de belirliyor. Gökyüzünden Türkiye Güzellikleri kategorisi ile bu yıl iki dalda 7 fotoğraf ödüle layık görüldü. Ve yine gençlerin fotoğrafa özendirilmesi amacı ile 25 yaş altı lise ve üniversite öğrencilerine yönelik beşincisi düzenlenen Ara Güler Özendirme Ödülü’nü Muş Alparslan Üniversitesi’nden Kahraman Kaya aldı. Böylece yarışmada 37 eser ödüle layık görüldü. TFMD, Yaşam Boyu Onur Ödülü’nü ise bu yıl mesleğe olan katkılarıyla usta isim Coşkun Aral’a verildiğini açıkladı.
Ülke tarihinin bu en büyük afeti, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan acıları vizörün arkasında izleyen foto muhabirlerinin kabuk bağlayan yüreğini yaktı...
FELAKETİN HER ANINA TANIKLIK ETTİK
Duygularını, yaşadıklarını bir kenara bırakıp tanık olduğu afeti dünyaya duyurmak için çırpınan foto muhabirleri, meslektaşlarım, günlerdir bölgede depremzedelerin sesi olmaya çalıştı, çalışıyor. Çektikleri her bir fotoğraf karesi tarihin en büyük felaketlerinden biri olan bu büyük yıkımı gözler önüne seriyor... Kimi zaman yıkılan bir binanın yanında, kimi zaman bir enkaz altından çıkan hayatların yanı başında, kimi zaman felakette kaybolan canların topluca gömüldüğü mezarların yanında, kimi zaman yıkıntıların arasında yakınını bekleyen depremzedenin yanında, kimi zaman çadırının yakınında yakılan ateşle ısınmaya çalışan çocuğun yanında... Foto muhabirleri, bu acı felaketin her anına tanıklık etti...
TÜM DÜNYANIN AKILLARINA KAZIDI
AFP foto muhabiri Adem Altan, enkazın altında kalan kızının elini bırakmayan babanın fotoğrafı ile bu büyük felaketi tüm dünyanın akıllarına kazıdı... Benim de tanık olduğum büyük felakette yüzlerce basın fotoğrafçısı günlerce arabalarında ya da açıkta bir yerlerde uyuyarak, o bölgede mağdur olan her depremzede ve görev yapan her insanın yaşadığı zorluklarla mücadele ederek işlerini yaptı... Bu sayfada, orada fotoğraf çeken yalnızca birkaç meslektaşımın Reuters foto muhabiri Ümit Bektaş, AP foto muhabiri Francisco Seco, EPA foto muhabiri Sedat Suna, AP foto muhabiri Emrah Gürel, Milliyet foto muhabiri Yavuz Özden ile Hürriyet foto muhabirleri Levent Kulu, Mert Gökhan Koç, Selahattin Sönmez’in fotoğraf kareleri var... Bu usta isimler nezdinde tüm meslektaşlarımı gösterdikleri özveri, çaba ve yaşanan bu acıyı, deprem gerçeğini dünyaya sundukları için teşekkür ediyorum...
Adem Altan
Mert Gökhan Koç