Paylaş
33üncü Dünya Ritmik Cimnastik (sözlükte J ile yazılıyor, Federasyonsa Cimnastik şeklinde kullanıyor) Şampiyonası İzmir’de bir haftadır devam ediyor. 60’a yakın ülkeden 300 civarında civarında sporcu yarışıyor. İlgili link: http://www.izmir2014.org/ . Federasyonun sayfası biraz daha donuk: http://www.tcf.gov.tr/
Ritmik cimnastik genelde kadınların yaptığı bir spor… Cimnastikle balenin bir karışımı olarak görülebilir. Yarışmacılar lobut, top, kurdele, çember ve iple bireysel ya da takım halinde yarışıyorlar. Olimpiyat Oyunlarında yeri olan bir dal…
Keşke kentte buna dair bir heyecan, bir hareket görebilseydik. Böyle önemli bir organizasyon neden aylar öncesinden köpürtülmez, neden büyük bir şölen haline dönüştürülmez anlamak mümkün değil.
Burada Federasyon mu böyle düşük profilli bir tanıtımı tercih etti, yoksa Büyükşehir mi böyle bir olayı patlatmadı o da belli değil.
Salon güzel. Kentin merkezi bir yerinde… Girişi çıkışı nispeten kolay…
Yalnız bilet fiyatları çok yüksek (30 TL). Final günleri fiyat yerine göre 60 TL’ye kadar çıkıyor. Salonda bu fiyatı haklı çıkaracak bir konfor olduğunu da sanmayın.
İnternet medyasında dedikodu şöyle… Kadınların yaptığı bu tür sporlara siyasi iradeden zımni bir direnç var. O yüzden az duyuruluyor, az lafı ediliyor.
Geçenlerde salona uğradım. Sağ olsun basınla ilişkilerden sorumlu Sevil Topuz çok yardımcı oldu akredite oldum, basın tribününe girdim. Yabancı medya kalabalık ve tam teçhizatlı biçimde oradaydı. Hem de ne teçhizat…
İlk defa canlı olarak izlediğim ritmik jimnastik tam anlamıyla estetik bir şölen… İzlemesi insana iyi gelen sporlardan… Yarım saatliğine olsa bile..
Çıkarken “yazık” dedim. “Bu kentte böyle bir organizasyon var, bunu ilgiyle izleyebilecek o kadar nüfus var ama içeride kimseler yok.”
Umarım bu hafta sonu daha çok giden olur bu önemli şampiyonaya. Gidemeyenler finalleri Sports TV’den canlı olarak izleyebilirler.
Böyle organizasyonlar birer ayna. Spora nasıl bakıyoruz, sporu nasıl algılıyoruz o görünüyor. Hatta hayata nasıl bakıyoruz, o belli oluyor.
******
URLA’YA KADIN ELİ
Eşe dosta Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar’la ilgili düşüncelerini soruyorum. Yorumlar genelde olumlu.
Ben de yerel seçimlerde oyumu Sibel Hanıma verdim. Bence de iyi başladı. Hevesli ve dinamik… Mutlaka bir şeyler üretiyor. Zamanla dengeler daha iyi kurulacak, her şey daha bir yerli yerine oturacaktır.
Urla’ya başka kadın elleri de değiyor bu ara. İyi de oluyor. Güzel şeyler çıkıyor ortaya. Sevgili Bahar Akıncı’dan rol çalıyor gibi olacağım ama yazmam lazım.
Urla’ya değer katan kadınlardan biri de Fırın Vourla’nın yaratıcısı Özlem Yucal. Sanat caddesindeki mevcut mekanın yakınındaki eski bir evi eşiyle birlikte yenilemişler artık orada da hizmet veriyorlar. Çok güzel bir atmosfer yaratmışlar. Yemeklerin sunumu da lezzeti de çok iyi.
Konsept aynı, ne yemek istiyorsanız rezervasyon yaparken söylüyorsunuz.
Fiyatlar mı? Çeşme’den sonra bedava!
Tel: 0 533 7267106
https://tr.foursquare.com/v/vourla/52bece6b498e81436b9dbf3a
https://www.facebook.com/pages/Vourla-F%C4%B1r%C4%B1n-Cafe-Urla/813021298711702
*****
Paylaş