Paylaş
Tabii çok büyükelçi gördüm, tanıştım. Bir de Vatikan büyükelçileri de var. Hatta bir ara Birleşmiş Milletlere bağlı FAO, Tarım ve Gıda Örgütü içinde büyükelçilerimiz olmuştu. Yani bir dönem Roma’da üç büyükelçimiz vardı aynı anda.Kısacası hepsini toplarsak 35’i geçer benim Roma’da tanıdığım ülkemizin temsilcileri.
Kimisi gerçekten çok değeriydi, kimisi iz bile bırakmadan gitti. Son büyükelçimiz Hakkı Akil’di.
Roma’ya ayak bastığı günden itibaren inanılmaz bir tempo ile Türkiye için olumlu ne gerekiyorsa canla başla gerçekleştirdi. Kendi deyimi ile kuzeydeki Bolzano’dan Sicilya Adası'nın Palermo’suna, Cenova’dan Venedik’e kadar her yere uzandı konferanslar verdi, toplantılara, etkinliklere katıldı. İtalya’nın ileri gelen siyasetçilerini, tarihçilerini, kültür adamlarını tanıdı ve sıkı dostluklar kurdu Türkiye’yi sevdirdi. Elçilikte moda defilesi bile düzenledi. Sinema dünyasına el attı. Bir başka dalda sanat elçimiz ünlü yönetmen Ferzan Özpetek ile Roma’da 'Türk Filmleri Haftası'nı hayata geçirdi. Fotoğraf ve resim sanatçılarımız için sergiler açılmasını teşvik etti. Spora golf oynayarak, İtalyan golfçülerle Antalya’ya bizzat giderek onlarla oynayarak katkı sağladı. Galatasaraylılığını hiç unutmadı. İtalyan medyası kadar Roma’da bulunan bir avuç Türk gazetecisine kucak açtı. Bugüne kadar aklımızın bile ucundan geçmeyen aylık hatta zaman zaman iki hafta da bir bizlere brifingler verdi. Elçilik ekibiyle aramızda köprü görevini gönüllü üstlendi. Basın bültenleri ile bizleri haber açısından besledi. Yine bizleri önemli konuklarının arasına kaynaştırdı. Bunu yaparken harika bir şekilde dengeledi. Sosyal ağa çok önem verdi. Gerek vatandaşlarla gerekse yabancılarla elçilik arasında çok kolay ve yapıcı iletişim kurdurdu. Eşi İnci Hanım zarifliği, her zamanki şıklığı ve hoşgörüsü, yardım severliği ve ev sahipliliği ile elçiliğimize renk kattı “Sefire Hanım” örneği ile başta yabancıların hayranlığını kazandı.
Ve Sayın Büyükelçim Hakkı Akil’in tayini çıktı. Hem de Paris’e. Belki daha önemli ve zor bir misyon için. Biz çok üzüldük kendi adımıza ama görev bu. Veda resepsiyonun da hepimiz duygulandık. Anıları tazeledik ve uğurladık Akil’leri.
“Güle güle Sayın Büyükelçim” derken doğrusu şimdi Paris Temsilcimiz Arzu Çakır Morin’i kıskanmamak elde değil diye düşünüyorum.
Paylaş