Paylaş
Adem’in elmayı yedikten sonra kendini çıplak hissedip hemen yanı başındaki incir ağacının yaprağını kendini örtmek için kullanması aslen incirin cennetten kopup geldiğine kanıt.
İncir varken, elmaya uzanıp yemek Âdemoğulları olarak yaptığımız hesap hatalarının hâlâ pek değişmediğinin de en güzel göstergesi. Cennetten kovulma hikâyemizin en sevdiğim diğer tarafı, en çok incir yetişen ülkenin Türkiye oluşunun, Türkiye’nin dünya üzerinde cennete en çok benzeyen yer olduğu inancını destekliyor olması. Bizden bir sonra gelen ülkenin yaklaşık iki katı kadar üretimimiz var. Yollarda, sokaklarda var olan incir ağaçları fakir, zengin herkese bu cennetsel güzelliği bonkörce tattırmak istiyor gibi. Öyle bir bonkörlük var ki kökünü sağlam ilerleten incir ağacında, “ocağıma incir ağacı diktin” bile denir. Nerede boş bir arsa, yıkık dökük bir ev görsek incir bulabiliriz yanında. Bize hesapsızca yaklaşan incire ben de biraz uçarak eşlik etmek istedim. Tarifler emrinize amade...
BAKLAVA YUFKASINDA İNCİRLİ PİZZA
- 120 gr tavuk göğsünü tavla zarı büyüklüğünde doğrayın. 1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiber, ¼ çay kaşığı taze çekilmiş karabiber ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile marine edin. Bu şekilde biraz bekletin.
- Fırına girebilecek bir tavada, tercihen 21 cm çapında bir tavada tavukları 1 çorba kaşığı zeytinyağında kavurun.
- Renk alan tavuklara küp küp doğradığınız 120 gram hellim peynirini ilave edip birlikte kavurmaya devam edin. Yalnız hellimler ilk başta tavaya yapışacaktır, kendileri bırakana kadar çevirmeyin. Hepsi pişince kenara alın.
- 1 tatlı kaşığı erimiş tereyağını fırçayla baklava yufkalarının her katına sürün ve yufkaların her katını 1 tutam tuzlayın. 3’erli katlar şeklinde 2 set haline getirin.
- Tavukları pişirdiğiniz tavaya 1 çorba kaşığı daha zeytinyağı ekleyin. Baklava yufkalarından yaptığınız birinci seti alıp, uzun bir dikdörtgen olacak şekilde katlayın. Bunu tavanın boyuyla hizalı olacak şekilde bir uçtan yerleştirin ve dışarıda kalan ucu da içe doğru tekrar katlayın. Diğer set için de aynı işlemi yapıp, bu sefer boşta kalan kenarlara bu seti yerleştirin. Böylece tavanın tüm çevresi yufkayla kaplanmış olacak.
- Altı çıtırdayan yufkaya şeritler halindeki 100 gram dil peynirini, kavurduğunuz tavukları ve hellim peynirini yerleştirin ve son olarak enine dilimlediğiniz 2 yeşil inciri ilave edin. Altı güzelce kızarana kadar pişirin. Kenarlarını da elinizle biraz kabarık kalacak ama düzenli duracak hale getirin.
- Izgara modunda çalışan fırınınızın en üst katında, kenarları renk alana kadar 2-3 dakika, sonra orta katta incirler hafif karamelleşene kadar, yaklaşık 10 dakika daha pişirin.
- 5’er yaprak fesleğen ve reyhan, 1 çorba kaşığı balzamik sirke, 1 çorba kaşığı taze zeytinyağı ile hemen servis edin.
KAYMAKLI SAKIZLI KOLAY İNCİR TATLISI
Ben inciri sakız ile çok seviyor ve yakıştırıyorum. Bu ikisini birleştirdiğim bir tarif bu.
- 2 büyük inciri ortadan ikiye kesin. Ortasından incire bir kesik daha atın. 1 silme çorba kaşığı kaymağı bu kesikten taşacak şekilde yerleştirin.
- Dört tatlı kaşığı ballı sakız reçelini kaymaklı incirlerin üzerinde gezdirin.
- Nane yaprakları ve tam mevsimi olduğu için bahçenizde varsa nane çiçekleri ile süsleyip hemen servis edin.
BALLI REFİKACA SAKIZ REÇELİ
- 2 su bardağı şeker ve 1 su bardağı suyu kısık ateşte, şeker eriyene kadar karıştırın.
- Şeker eriyince 1 adet yumurta beyazını şerbetin içine bırakın. Sanki çılbır yaparmış gibi, beyazın dağılmamasına dikkat ederek pişirin.
- Oluşan kef dediğimiz köpüğün toplanmasını sağlayan yumurta beyazını çıkartın ve köpüğü kevgir ile şerbetten çıkarın ve 1 avuç damlasakızını havanda döverek ilave edin.
- Şerbetin kaynaması durmayacak şekilde, kısık ateşte hızlı hızlı çırpıp, köpürterek yaklaşık 15-20 dakika pişirin.
- Kıvam alıp, rengi hafif sarıya dönen reçelin son 5 dakikasında yarım adet limonun suyunu ilave edin.
- Reçelinizi sterilize ettiğiniz bir kavanoza alın. Üstü peteklenen klasik sakız reçelinin aksine bal gibi akışkan bir reçeliniz olacak. Söz veriyorum, çok hoşunuza gidecek.
Paylaş