‘Zamanlama’

- Hiç değilse somut bir adım atın.

Al sana yüzbinlerce adım...

Bolu - Ankara arası acaba kaç adım? Tanju Özcan tek başına yürüyor.

E hani? Değişimciler nerede?

En başta İmamoğlu...

Nerede?

***

İmamoğlu’nun manifestosunu okudum.

Onun da içi boş.

Bir şeyler söylemek istemiş ama söyleyememiş.

Sürekli saman altından su yürütmek olmaz.

Biraz da alenen ortaya çıkmak lazım.

Medeni cesaret ister.

***

İmamoğlu’na bir abi tavsiyesi:

- Yolunu seç, karar ver.

1) İstanbul Belediye Başkanı olarak mı kalmak istiyorsun?

2) Yoksa CHP Genel Başkan mı olmak istiyorsun?

3) Yoksa cumhurbaşkanı mı?

4) Yoksa hepsi birden mi?

Muhterem kardeşim, sen hepsini birden istiyorsun. Hepsine birden oynuyorsun.

Bu olmaz.

Aman dikkat.

Hepsini birden kaybetme ihtimali de vardır.

***

Ekrem Bey kardeşim.

Bana kalırsa, sen henüz ne istediğini bilmiyorsun.

Daha doğrusu karar vermiş değilsin. Bu karambolde selden ne kaparsan öyle mi?

Yok...

Bu iyi bir yol değil.

***

Ekrem Bey’ciğim.

Çok zeki bir adamsın.

Türlü meziyetlerin de var.

Seni kaybetmek istemiyoruz.

Bak, kimler nerelere geldi. Kemal Bey bile bu noktalara tırmanabildiğine göre, sana bütün yollar açıktır.

Yürü git yahu...

Geldiğinden beri mıy mıy mıy. Yetti artık.

Not:

Büyük bir tespitmiş gibi, Fransız medyası diyor ki:

- Fransa’da müthiş bir kutuplaşma var.

Elbette var.

Kutuplaşma ancak demokrasilerde olur.

Faşizmde yahut komünizmde olacak değil ya.