Paylaş
Baktım, belediyede Dalan, hükümette Özal dönemi...
Yani, parlak bir dönem.
Ama şikayetler, bugünküyle aynı.
- Yine enflasyon...
- Yine kaypak bir Avrupa.
- Yine erken seçim çağrıları.
- Yine istemezükçü bir muhalefet...
Neler neler.
Sanki bugün yazılmış gibi.
*
İftira ve çamur kampanyası da aynı.
Özal, “Ülkeye çağ atlattım” derken öbür taraf “Paralar nerede?” diye soruyor.
La havle.
Dalan, “çılgın projelerle boğuşurken” öbür taraf her birine itiraz ediyor... Bir adım sonra başlayacaklar zaten: “İkinci köprüye hayır” diye.
*
Hafızam beni daha da gerilere götürdü.
Morison Süleyman diye isim taktıkları Demirel Dönemi’ne...
Neydi o?
Kulaklarımdan hiç gitmiyor:
- Keban Barajı’na hayır.
- 2. Boğaz Köprüsü’ne hayır.
- Bu kadar elektriği ne yapacağız? Toprağa mı vereceğiz?
*
Daha gerilere gidemedim.
O kadar gücüm yok.
Menderes Dönemi’nin hedef alındığı o muhteşem yalanlar ve iftiralar, benim öğrencilik dönemime rastlar...
Kavak yelleri’dir, geçelim.
*
Hiç ibret alınsaydı, tarih tekerrür eder miydi?
İsterse tekerrür etsin.
Vız geliyor.
Bunca engellemelere rağmen, bugün Türkiye’nin geldiği nokta, işte budur... Mirasyedi cici beylere verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
Paylaş