Paylaş
Prof. Ahmet Davutoğlu’na destek de yüzde 1 gözüküyor...
Yok artık.
Bu kadarına da istiskal denir.
***
Muhakkak ki, Babacan ve Davutoğlu, yüzde 1’lik siyasetçiler değildir. Haklarını teslim edelim.
Taşıdıkları vasıflar asla yüzde 1’lik olamaz.
Devlet görevindeyken verdikleri hizmetin değeri de yüzde 1’lik bir çıtaya asla indirgenemez...
Öyleyse bu nedir?
Yahu, sokakta, bir sarı çizmeli Mehmet Ağa’yı ankete soksak o bile yüzde 1 oy alır.
***
Öyleyse, bu iki siyasetçiye reva görülen bu cüzi puan, neyin nesidir?
Bence şudur:
- Vefasızlığa karşılıktır.
Her siyasetçi, elbet parti değiştirebilir... Fikir ayrılıkları, elbet başka ayrılıklara da yol açabilir... Evini yurdunu ocağını terk edenler, sadece Babacan ve Davutoğlu değil ki... Siyasi hayatta yüzlercesi var.
E niye bu ikisi mesele yapılıyor?
***
O da şudur:
Babacan ve Davutoğlu, sırf ocaklarını terk etmekle kalmadılar. Erdoğan’ın karşısındaki nefret cephesi’ne katılıp, daha da büyük nefret sergilediler. Tabirimi maruz görsünler. Büyük bir camiada hain damgası yediler. Tepki buradan geliyor.
Yoksa muhalefete katılmakla değerini kim kaybetmiş ki?
Bunu güçlü bir duruş sergileyerek de yapabilirlerdi. (Ya da ölçüyü kaçırmayacaklardı.)
Her neyse.
***
Benim için değerleri yüzde 1’den ibaret değlidir... Asla...
En azından özgül ağırlıkları var.
Tartıya koysanız hemen gözükür.
Diyorum ki:
- Yazık olmuştur.
Olmuştur da, milletimin ahde vefa’ya verdiği önemi görmek de büyük mutluluk olmuştur.
- Ahde vefa...
Bu da milletimin hasleti işte.
Babacan’ı bilmem ama Davutoğlu bu yüksek duyguya aşinadır sanırım... Galiba da o duygunun içinde büyüyüp yetişmiştir, değil mi hocam?
Paylaş