Paylaş
Bu pek konuşulmuyor.
Birkaç cılız sesten gayrı ortada kararlı bir duruş yok.
Halbuki Ana Muhalefet’in çıkış noktası buydu:
- Tek adam’a hayır / Parlamenter Sistem’e dönüş / Güçlü Demokrasi... vs.
E hani, ne oldu?
***
Böyle bir niyet, böyle bir hedef, böyle bir karar, sahiden varsa, kampanya sürecinde bunu kuvvetlice deklare etmek lazım.
Bu yapılmıyor.
Sanki vazgeçilmiş gibi bir hal var.
Öyle mi?
Öyle de olsa öğrenmek isteriz.
Kötü bir şey değil ki...
İster dön, ister böyle kal. İkisi de bir yönetim biçimi.
Yeter ki son kararını açıkla.
***
Duyuyor musunuz?
Muharrem İnce eğer seçilirse “Çankaya Köşkü’ne taşınacağını” söylemeye her gün devam ediyor.
Bu ne demek?
- “Ben kalıcıyım” demek.
Bu ne demek?
- “Halimden memnunum” demek.
Kim itiraz edebilir?
Bileğinin hakkıyla gelip oraya oturduktan sonra, Parlamenter Sistem’e dönmeye mecbur mu?
Böyle bir angajmanı yok ki.
Hatırladığım kadarıyla Akşener’in de böyle kesin bir angajmanı yok.
Yani, Kılıçdaroğlu’nun nostaljisinden başka ortalarda kimse gözükmüyor.
***
Tuhaf bir durum bu.
Giderilmesi lazım.
Dörtlü İttifak’ın maddelerine bir daha bakmak lazım.
Bence çok mühim.
Nedenini yarın yazacağım.
Paylaş