Siyasi İrade

Askeri Harekât’a hangi irade karar verdiyse, artı veya eksi puanlar oraya yansır.

Değişmez bir gerçek bu.

Zafer kazanmışsa, alkışlar “oy’a tahvil” olur. Yok, hezimete uğraşmışsa, fatura yine siyasi iradeye kesilir.

Zaten bir harekât’a karar verirken, her hükümet, her türlü sorumluluğu göze alarak yola çıkar.

Dünya’nın her tarafında bu böyledir.

İkinci Dünya Savaşı’nda Çörçil’in İngiliz halkına sadece “kan ve gözyaşı vaadetmesi” ne anlama geliyor, bir düşünün.

***

Kıbrıs Harekâtı’nda merhum Ecevit Karaoğlan ünvanını aldı. Başarı kaydedilmeseydi kimbilir nasıl bir fatura üstlenecekti. Zaferi Kahraman Ordu kazandı ama oy’a tahvil kısmında Erbakan’a da pay düştü. Çünkü koalisyon ortağıydı.

- Siyasi İrade budur.

Notu da millet verir.

Nitekim millet, ilk seçimde Ecevit’i yüzde 42 oyla ödüllendirdi.

Ayıp mı etti?

***

Afrin Harekâtı, bir askeri harekâttır ama siyasetin bir uzantısıdır. Hatta ayrılmaz parçasıdır.

“Alet etme” meselesine gelince... 24 saat gündemde olan onurlu bir mücadele, Siyasi İrade’yle birlikte yürümüyor mu? ABD Dış İşleri Bakanı Ankara’da ne arıyor? Fransız Macron, ikide bir Ankara’yla ne konuşuyor? İran-Rusya-Türkiye üçlüsü niye sık sık buluşuyor? Yarenlik için mi?

***

Başbuğ Paşa’yı tenzih ederim. Sözleri belki yanlış anlaşılmıştır ama muhalefetin sık sık müdahil olduğu Afrin Harekâtı’na, Siyasi İrade elbette ki her dakika siyaset üretecektir...

Siyasetsiz olur mu?

Kadir İnanır

Gözünü açar açmaz Afrin kahramanlarını sormuş ya, gel de duygulanma:

- Delikanlı Kadir.

Her zaman delikanlı.

Geçmiş olsun güzel adam. İyi haberlerini Yunus Aydın Hoca’mdan alıyorum.

Çabuk kalk da biraz siyaset konuşalım.