Paylaş
Haydi bakalım, bayram geçti. Bugünden itibaren hayat ve hakikat tekrar başlıyor.
Herşeyi devletten beklemeyip, kararlı bir millet olarak kaldığımız yerden yola devam.
Seferberlik vaktidir.
YEREL DİSİPLİN
Bir tarafta ekonomide ve diplomaside devlet, düğmeye basmışken, millet de yerel bir organizasyon’a hazırlanacak.
Yerel seçimler belki bize vitamin gibi gelecek.
Bu defa belediyelerde
ve mahalli idarelerde öyle sıkı bir disiplin göreceksiniz ki...
Mesela!
- Boğaz’a çöpün kırıntısını bile atamayacaksınız.
- Marmara’yı kirletemeyeceksiniz.
- Piknik yaptığınız yerleri temizlemeden gidemeyeceksiniz.
- Trafikte keyfinizin istediği kadar klakson çalamayacaksınız.
- Polis’e bir daha “sen benim
kim olduğumu
biliyor musun” diyemeyeceksiniz.
Daha sayayım mı?
Yok.
Hepsini anladınız siz.
Millet büyük bir bilinçle sandığa gidince, bu bilince sahip yöneticiler seçecek. Ve kurumlar arasında önce uyum sağlanacak. Yani
her biri ayrı telden çalmayacak...
Burası iyi anlaşılmalı.
Ne istiyorsunuz?
Yine bir kaç örnek mi?
Pekâlâ.
Galatasaray Adası, denizin ortasında artık bir gecekondu gibi sırıtmayacak.
Yıkılmış kaçak binalar, enkaz gibi öylece kalmayacak.
Dere kenarları’na kimse temelsiz
inşaat kondurup,
sonra da sel gelince nerde bu devlet diye bağırmayacak.
Binaların dış cephelerini herkes istediği renge boyayamayacak.
Balkona pencereye kimse çamaşır asamayacak.
Daha sayayım mı?
Yok.
Hepsini anladınız siz.
İşte, böyle bir maraton başlıyor.
Paylaş