Paylaş
Adına ister Başkanlık deyin, ister diktatörlük deyin, tartışacak değiliz. Açılmayan sandık kalmadı.
Halk böyle karar verdi.
***
En önemlisi de, sisteme geçerken, çok şükür kimsenin burnu kanamadı.
Kim demişti kan dökülecek diye?.. Biri demişti ama hatırlayamıyorum, kimdi yarabbi?
“Kan akmadan olmaz” demişti.
Yoo, Demirtaş değil.
Demirtaş’ınki safiyane bir söylemdi:
- “Seni Başkan yaptırtmayacağız.”
Hakikaten de onu Başkan yaptırtmamak için çok çalıştı... Ona lafım yok.
Yok da öbürü kimdi yahu?
Siz hatırlarsanız bana söyleyin.
***
Bir sistemden öbürüne geçerken, topyekün adapte olmalıyız. Geride kalmak yok. Yerinde saymak yok.
Ana muhalefet yine kurultay hesaplarında mı? Hâlâ mı? Meclis aritmetiği, yine 80 model engellemelere mi kafa yoruyor? Her aklına esen yine erken seçim diye mi bağıracak? Aman Allahım “oylar çalındı” feryadı, çok alaturka bir mızıkçılık değil mi?
***
Yeni düzene Muharrem İnce daha çabuk uyum sağlayacağa benzer.
Lakin dikkat etmeli. Mertlik ve açık sözlülük sergilerken, sosyal kuralları çiğnememeli. Mesela, gece bir dostluk masası’nda konuşulanları, ertesi sabah mikrofonlara anlatmamalı. Seçim gecesi İsmail Küçükkaya’dan beklediği ketumiyeti, önce kendi göstermeli.
Paylaş