Paylaş
- Eğer Binali Yıldırım, -mesela- Belediye Başkanı seçilirse, sık sık havalimanına gidip, Bakanları mı karşılayacak? Daha düne kadar, çoğunun amiriydi o... Nasıl olur?
Olur olur.
Bal gibi olur.
........
Yahut Süleyman Soylu...
- Eğer Belediye Başkanı seçilirse... Daha dün o şehire bizatihi kendi tayin ettiği Vali’nin iki adım gerisinde mi yürüyecek? Nasıl olur?
Olur olur.
Bal gibi olur.
.........
Tek derdimiz bu mu?
Geçiniz.
Eski Cumhurbaşkanı koskoca İsmet Paşa, Menderes’in iki adım arkasında tam 10 yıl nasıl yürüdüyse, bu da öyle olur.
Protokol mühimdir ama hazım, tevazu ve terbiye daha mühimdir.
Lakin yeni bir durum var.
Dün, Bahçeli, üç büyük ilde MHP’nin aday göstermeyeceğini, oralarda AK Parti adayını destekleyeceğini açıklayınca, Tayyip Erdoğan da frene basmış, İstanbul, Ankara ve İzmir adayları üzerinde yeni bir çalışmaya girmiştir. İsimlerini herhalde sonra ilan edecek.
Belli ki konjonktür değişince, hele ortam daha rahatlayıp berraklaşınca, yeni bir strateji gerekti.
İttifaklar, ince hesaplarla birlikte yürüyor ve gelişiyor.
Millet İttifakı’yla Cumhur İttifakı arasındaki gerginlik “madem öyle, işte böyle” noktasına varmıştır.
Tam da burada İYİ Parti için özel bir paragraf açmak istiyorum: Siyasi yelpazedeki yerini iyice perçinlemesi için elinde büyük fırsat var... CHP-HDP ilişkisinden rahatsızlık duyduğunu, kitlelere bir şekilde belli etmelidir... Böylece müttefiki CHP’ye de iyilik etmiş olacaktır. Bu konuya zaman zaman döneceğim.
Paylaş