Paylaş
Hiç kimse de çıkıp Macron’a “mesele akaryakıt değil yahu, hâlâ anlamadın mı” diye sormadı...
İstekler devam ediyor.
- Verin verin, daha da verin.
Siz, meşhur “sarı öküz” hikayesini bilir misiniz? Bilenler bilmeyenlere anlatıversin. Çünkü Fransa’daki olay, tam da sarı öküz’le başlayan bir teslimiyetin sarı yelek’le sembolleşmesinden ibarettir...
- Ah Macron ah, siz en başta o sarı öküzü vermeyecektiniz.
ABD Yargısı
Gelelim Amerika’ya.
Hakan Atilla meselesi ne oldu? Savcı, cezayı az bulmuştu. Niye vazgeçti?
Memnun olmasına memnunuz ama ne değişti de savcı birdenbire insafa geldi?
Hayır hayır.
“ABD’de yargı, talimatla mı işliyor” diye sormuyorum, bana ne? Nasıl işlerse işlesin. Benim derdim başka: Bu zarif jest’in ardından bize yine
ne kazık gelecek acaba? Hazır olun.
Doğru karar
Dönelim Türkiye’ye.
Her seçim kampanyasında gözümüzü yoran afiş ve flamalar, kulağımızı kirleten seyyar şamatacılar, bu defa yok.
Kanun değil ama doğru karar. Sokakları flamalarla donatarak, kamyonetten çığlık çığlığa müzik yayını yaparak şimdiye kadar kim seçim kazanmış ki?
.........
Başımızı döndüren şehir trafiği yetmiyormuş gibi, bu lüzumsuz ve faydasız kampanya biçimi, zaten demode kalmıştı. Bıraktığı tahribat da bize yadigâr kaldı. Sıra inşallah klakson terbiyesine gelir.
Neyse ki ben paçayı kurtardım. Prof. Dr. Mehmet Tınaz sayesinde, vertigo denen musibetin tam da kenarından döndüm. Sayın hocaya ve
Op. Dr. Tuğçe Botanlıoğlu’na teşekkür ve şükranlarım var.
Paylaş