Paylaş
Ama doğru mu söylüyor, yanlış mı söylüyor, o tarafa kimse bakmadı.
Bakmaz.
***
İşimize nasıl gelirse...
Aynı Orhan Pamuk “30 bin Kürt öldürdük, 1 milyon Ermeni öldürdük” mealinde konuştuğu zaman da Türkler kızmıştı...
Doğru mu söylüyordu, yanlış mı söylüyordu, yine kimse bakmadı... Kürtlerden ve Ermenilerden de itiraz gelmedi. Niye gelsin?
Biz bize benzeriz. Benzemeyeni de benzetiriz.
İşte.
Herkes, hoşlandığı lafı duymak istiyor.
***
“İslamcılar, laiklerden daha demokrat.”
Laftan hoşlananlar, cümle üzerinde denklem kurmaya da yöneldi.
Mesela:
“Demokratlar İslamcıdır.”
- “Cumhuriyetçiler Askercidir.”
Bir adım daha gayret:
- “Laikler Demokrat değildir.”
Doğru mu bunlar?
Mühim değil. Mühim olan gönlünüzü hoş etmek. Neyi duymak istiyorsanız cümleyi öyle kurun.
***
Fakat Orhan Pamuk’un, durup durup, arada gülle gibi bir laf etmesi şart mı?
Yahu Orhan kardeşim, sen tarihçi değilsin. Siyasetçi değilsin. Harika bir romancısın. Hepimizin gözbebeğisin sen.
Nalıncı keseri gibi her şeyi kendine yontan bir toplumda, niye kendini sürekli bir ateşin içine atıyorsun?
Tırnaklarınla kuyu kaza kaza topladığın sempati puanlarını, niye hovardaca harcıyorsun?
Sana, bir milli tavsiye:
“Akıllı ol.”
Biz seni hiçbir tartışmanın içinde görmek istemiyoruz. Sen, Nobel Ödüllü ilk -belki de son- Türk Yazarısın.
Ne olur, orda kal.
Paylaş