Özel bir durum

Biz de Abdullah Gül ile ilgili doğru haberi Özgür Özel’den aldık işte.

Çocuk dediysem, müsamere çocuğu değil... Ama çocuk masumiyeti içerisinde konuştuğu muhakkak.

Buradan anlıyoruz ki

Gül’ün yolu kapalı.

***

Ayıp olmasın diye, genel başkanı hemen tevil yoluna gidiyor, adaylık için şimdiden konuşmanın erken olduğunu, kişiler üzerinde değil, ilkeler üzerinde durmak gerektiğini falan vurguluyor ama kim dinler?

Doğrucu Davut bu...

15 Temmuz’a tiyatro diyenleri de ters köşeye yatırmış ve demişti ki:

- Bal gibi darbe.

***

Ben hep Özel’i takip ederim.

Ne derse o.

Çocuk kelimesine alınmasın. Yukarıda tavzih ettim. Daha da ileri gideyim.

- Harika çocuk.

Takır takır konuşuyor, lafını hiç esirgemiyor. Partisinin çok yakında iktidara geleceğini söyleyen de odur. Genel başkana  kalsa daha 3 yıl var. Oho...

Kim öle kim kala.

- Ben Özgür Özel’ciyim.

Gerçi grup başkan vekillerinin içinde, Çerkes olanı da sözünü esirgemeyen bir zat ama benim favorim Manisa Şehzadesi’dir... Sümer Oral’dan yadigâr bana.

***

Neyse...

Abdullah Gül’den girdik, nerelere geldik.

İyi oldu ama bu çatı aday meselesi ne olacak?

Acaba şans Ali Babacan’a doğru kayar mı, yoksa Kılıçdaroğlu yine İmamoğlu gibi

bir Macron mu arıyor.

Macron dedim aklıma geldi, İmamoğlu’nu geçen yıl Kemal Bey çok erken sürdü sahaya ve eskitti. İkinci bir İmamoğlu’nu nerden bulacak? İster misiniz sonunda Muharrem İnce’ye fit olsun?