Paylaş
Özal’ı çok mu istediler? “Çankaya’nın şişmanı” diyerek az mı davul çaldılar?
Demirel’e çok mu bayıldılar? Bir hatırlayın, 5+5 formülüne topyekün direndiler?
Faruk Gürler’in nasıl ekarte edildiğini, onun yerine Fahri Korutürk’ün nasıl gökten zembille indiğini, büyüklerinize sorun öğrenin.
Hattâ şunu bilin.
1980 ihtilali’nin yan gerekçelerinden biri de Cumhurbaşkanlığı kriziydi.
*
Şimdiki Cumhurbaşkanımız da, benzer bir kriz’in ürünüdür.
Mecliste tıkanma olacağı anlaşılınca, Hüsamettin Özkan’ın önerisi ve de Ecevit’in davetiyle Ahmet Necdet Sezer bu görevi üstlendi... Ve kriz böyle önlendi.
Aksi halde Meclis feshedilecekti.
*
Yeni Cumhurbaşkanı seçimi de elbet sancılı olacak.
Dünyanın sonu değil.
Biliniz ki, son dakikada nasılsa bir uzlaşma sağlanıp krizin yine eşiğinden dönülecek.
Kim olabilir diye soruyorsanız ona karışmam. Ama eşkal verebilirim.
Ardında fezleke olmayan biri.
Yâni - dokunulmazlık sebebiyle - yargıdan muaf olmayan biri.
...........
Bu noktada Berhan Şimşek’e katılıyorum.
Kimlerin Cumhurbaşkanı olabileceğinden ziyade kimlerin olmaması gerektiği, kanunlarda elbette ki yazmaz. Çünkü sicilinde küçücük bir acaba mı taşıyanların Çankaya’ya hevesleneceğine hiç ihtimal vermez kanun yazıcı... Yakışık almaz.
Bu bakımdan...
Kimler olmamalı diye teker teker ayıklarsak kimler olabilir’e daha rahat varabiliriz.
Çare: Fair - Play.
Önce bu.
Paylaş