Ne Türkçe ama...

Alın size yeni bir çelik çomak.

Oynayın durun:

-Cumhurbaşkanı yargılanabilir mi, yargılanamaz mı?

Haberin Devamı

Bu tartışma sizi 3-5 ay idare eder.

Sonra?

Sonra unutur gidersiniz.

***

Yargılanabilir diyenlerle yargılanamaz diyenler, aynı kitaba bakarak konuşuyor. Nasıl oluyor?

İşte, burası Türkiye.

Okuduğunuz metin de Türkçe.

Marifet, aynı metni farklı yorumlamaktır. Bunu bizden başka kimse yapamaz. Kimse yazamaz.

Kimse de okuyamaz.

Dünyada hiçbir kanun yazıcı, bu kadar şakacı olamaz. Ama dünyada hiçbir yorumcu, kanunun ruhunu bu kadar çelemez. Hem de mantığa uygun biçimde.

***

Demek istiyorum ki:

Yargılanabilir diyenlerin gerekçesi ne kadar makul ise, yargılanamaz diyenlerin gerekçesi de o kadar makul.

Zaten ustalık burada.

Eh, parmak hesabı yapacak değiliz. Böyle oylama olmaz.

Öyleyse tartışın durun bakalım.

- Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı var mı, yok mu?

Ya da şöyle sorayım.

Haberin Devamı

- “Şüpheli” bir kimse, Cumhurbaşkanlığı yapabilir mi yapamaz mı?

“Aklansın da gelsin” diyorsanız, “yangılansın” demek istiyorsunuzdur.

O zaman, dönelim yine başa:

- Cumhurbaşkanı yargılanabilir mi, yargılanamaz mı?

***

Boşuna tartışmayın. Siz bu işin içinden çıkamazsınız. Bana bırakın.?

Havaya kalkan parmakları saydım, evetler-hayırlar eşit çıktı.

Buna rağmen racon kesiyorum, dikkat:

- Eğer Cumhurbaşkanı bizden biriyse yargılanamaz, yok onlardan biriyse bal gibi yargılanır, vesselam.

Nasıl ama?

Yazarın Tüm Yazıları