Ne diyor?

- Aksini söyleyen mi var?

Bir milletvekili çıkıp demiş ki:

- Niye değiştirilemesin?

Yahu duymayıverin.

Adam, hukuk fantezisi yapıyor.

Bırakın, desin.

Sabaha kadar desin.

Bir başkası da çıkıp “Kürtçe, resmi dil olsun” demiyor mu? Bırakın o da desin... Demese bile düşünsün. Sabaha kadar düşünsün.

Ne var bunda?

Burası İsviçre mi ki, “soykırım yoktur” demek yasak olsun?

***

İlk dört maddeyi değiştirmek, benim aklıma bile gelmez...

Ama birinin aklına gelip niçin değiştirilemez diye sorduysa, onu kınamak da aklıma gelmez.

Güler geçerim.

Hatta “aferin adama” derim “hukuk diliyle konuşuyor.”

Ama kendisine katılmam.

***

Nitekim kanun yazıcı “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” demiş ama teklif eden çıkarsa bunun yaptırımı nedir, onu söylememiş...

Herhalde “böyle biri çıkmaz” diye düşünmüş.

Daha ne diyeyim?

POLİS

Unutmayın.

Şehitler Tepesi’nden karanfillerle uğurladığımız polistir o.

Uyurken, ensesinden vurulan, her gün kalleşçe tuzağa düşürülen polistir.

İzmir’de şehit olan Elazığlı kahraman polistir, yolda her rastladığımızda çiçekler verdiğimiz, işte Ortaköy canavarını da canlı olarak yakalayıp adalete teslim eden polistir o.

.........

Fakat yine unutmayın.

Yasadışı gösterilere -görev gereği- müdahale ettiğinde karşı koyduğumuz, itip kaktığımız polis de aynı polis.

Diyorum ki:

Aramızdaki barikat artık kalksın.

Aşkımız yeniden başlasın.