Paylaş
Onlar şanssız bir kuşakdı.
Eylemlerini, söylemlerini, türlü etkinliklerini, dakikası dakikasına naklen yayınlanacak bir medya yoktu o zaman.
İnternet yoktu.
Cep telefonu yoktu.
Onları motive edecek hiçbir teknoloji yoktu. Sadece 1 Radyo vardı. O da Devletindi.
Yâni, kendilerini televizyonda şööyle doya doya bir izleme zevkine varamadı o kuşak.
Şimdi öyle mi?
Öksürsen naklen yayın...
***
Zaten naklen yayın olmasa, Meclis Genel Kurulu’nda bulunmanın bile keyfi yok.
Attığın tokada, ettiğin küfüre, fırlattığın bardağa, halk şahit olmadıktan sonra, değer mi sinirlenmeye?
Van Depremi günlerinde, kan bağışı yapılıyordu ya...
Bir milletvekili geldi uzandı...
Tam kan verecek, televizyoncular geldi mi diye sordu.?Henüz gelmediklerini öğrenince kalktı, gelsinler öyle vereyim dedi.
Adam haklıydı.
Kan verdiğine değmeliydi.
***
Sevgili okuyucular.
Durum budur.
Kahramanlık da yapacaksan, vatanseverlik de yapacaksan, demokrasi mücadelesi de yapacaksan, göstere göstere yapacaksın.
Maçlarda kart arsızı futbolcuların sırf tribünlere değil, milyonlarca TV seyircisine gösteri yaptıklarının farkında değil misiniz??Maçtan sonra da eve gidip televizyonda kendilerini seyrederler ve gurur duyarlar.
Zavallı Metin Oktay.
Rahmetli dostum benim.
Futbolu, futbol diye oynardı, gösteriş için değil.
Ona sormuştum:
-Kendini hiç seyrettin mi diye.
-Nerden ve nasıl seyredebilirim dedi, imkan yok ki.
-Hah... Ben seyrettim işte... Metin’i seyretmeyen adamla futbol konuşmam ben.
Mahçup oldu.
Başını önüne eğdi.
Paylaş