Paylaş
Kürt Sorunu’nu çözmek için Türklerin ne yapması gerektiğini bilen varsa beri gelsin.
Kandil dahil, herkes ağzında bir şeyler geveliyor.
Kimin ne dediği anlaşılmıyor.
***
Cumhurbaşkanı “artık Kürt Sorunu yoktur” demekle, belli ki “büyük mesafe alınmıştır”
demeye getiriyor.
Tamam da, eksik kalan kısmı nedir, nasıl tamamlanır? Yoksa bu kadarı yeterli midir? O da anlaşılamıyor.
***
Neyse ki şu aldatmaca bitmiştir:?İş ve aş bulamadıkları için silaha sarılıp dağa çıktıklarını söyleyen kalmadı artık. Zaten onu biz uydurduk.
Tıpkı Pişmanlık Yasası gibi.
Ne pişmanlığı?
Dağdakilerin veya ovadakilerin ağzından böyle bir kelime duydunuz mu?
***
Bütün kavramları yanlış kullanıyoruz.
İtirafçı dediklerimiz, Kandil’in gözünde belki muhbir’dir.
Kimbilir, Barış Süreci belki de PKK?Yönetimi için savaşa tekrar hazırlanma fırsatıdır. Nitekim taktik değiştirdiler.
***
Özetlersek...
1984’ten beri gelmiş geçmiş Ankara Hükümetleri, problemi çözemedi.
Bu yüzden de:
- Terörü sonlandıramadı.
-?Nedenini kavrayamadı.
-?Sonucu kestiremedi.
-?Öfkeyle şefkatin dozunu ayarlayamadı.
-?Zamanlamayı iyi yönetemedi.
-?Kelimeleri bile iyi seçemedi.
En mühimi de:
-?Bu kör dövüşünü, kendi yarı sahasında kabul etti.
Öbür taraf ise en iyi savunma, hücumdur taktiğiyle oynuyor. Bereket çok açık vermektedir.
Paylaş