Kimse yok mu?

Abdullah?Gül veya Tayyip Erdoğan.

Muhalefet bile henüz üçüncü bir isim telaffuz etmiyor... Necip Türk?Basını ise hangisi ehven-i şer diye papatya falı açıyor.

Siyaset, bu kadar kilitlenmiş olamaz.

Kilitlenen, sadece muhalefettir.

***

Neyse ki Kılıçdaroğlu, hiç değilse bir profil çiziyor. İsim vermiyor ama yeni cumhurbaşkanında şu vasıfları arıyor:

-?İyi yabancı dil bilmeli.

-?Herkesin kabulleneceği bir kişiliğe sahip olmalı.

-?Çağdaş, demokrat, batıya açık, cumhurun tümünü kucaklayabilecek... partilere eşit mesafede... hak ve hukuka bağlı... ilerici, (ve herhalde bilgili, görgülü) modern biri.

E aşkolsun yani.

Öyle birini bulsak, CHP’ye genel başkan yaparız ayol.

***

Hele bir de tenis oynamasını biliyorsa, şablon Kemal Derviş’tir.

Militan ruhlu bir hukukçuysa, eşkal Emine Ülker Tarhan’dır.

Hele Ordu’yu kağıttan kaplan olarak görüyorsa, bu tarif’e en uygun Süheyl Batum’dur.

Maksat Tayyip Erdoğan’ı uyuz etmekse, en münasip aday Abdüllatif Şener’dir.

Bütün şakalar bir yana...

Ve fakat:

Yok eğer, kaset mağduru, üstelik kalleşliğe uğramış, terbiyeli bir adam lazımsa, tartışmasız Deniz Baykal’dır.

***

Her ne ise.

Kim ise kim.

İster yine MHP’den transfer, ister Doğruyol veya ANAP’tan ithal... Ama mutlaka biri...

Ve hemen.

Haa, diyorsanız ki:

-?Henüz açıklayamayız çünkü yıpratırlar.

O zaman ben de derim ki:

Koskoca Türkiye’de ille yıpratılmaya müsait bir aday çıkartmaya mecbur musunuz?