Paylaş
Cibilliyetsiz ve milliyetsiz herif.
Onu geçelim.
*
Lakin Türk Ordusu’na atılan şu kimyasal silah iftirası karşısında bile, zerre kadar tepki göstermeyen bir zat-ı muhteremin Cumhurbaşkanlığına talip olması çok enteresandır.
Bu noktaya dikkat.
Eğer seçilirse, bu muhterem, aynı zamanda Başkomutan olacak.
Anlaşıldı mı?
*
Parti Sözcüsü Faik Öztrak, iyi kötü bari tavır koymuştur.
Ne olsa soylu bir aileden geliyor. Yapabildiği ancak budur. Teşekkür ederiz.
Ama yetmez.
Genel Başkan ne diyor?
Onu duymak isteriz.
Şu saate kadar niçin susuyor?
Tavır koyarsa bazı angajmanları mı bozulur?
Bu soruyu sormaya bizi mecbur ettiği için üzgünüm. Ama başka ne olabilir?
*
Haydi, onu da geçelim.
Eski demeçleri de ortada.
Peki, böyle bir muhteremin başkan adaylığına, Akşener niye hâlâ açıkça karşı çıkmıyor? Peşine “yeni kalabalıklar” takacak olan böyle bir fırsatı
niye kaçırıyor Akşener?
Yahu böyle bir fırsat hem siyaset gereğidir hem memleket meselesidir. Neyi bekliyor Akşener?
Herkesin sorduğu soru budur.
*
Daha açık yazayım:
Memleketin başına -Allah korusun- bir felaket demeyeyim ama yeni üzüntüler gelirse, kimse o zat-ı muhteremi suçlamaz.
O mazurdur.
Millet, Akşener’e dönüp der ki:
- Senin yüzünden.
Uzatmayalım.
Değil adaylık... O zat-ı muhteremin aday adaylığı bile sakıncalıdır.
Onun yerine -mümkün olsa- vallaha Demirtaş’ı bile tercih ederim.
O derece yani.
Paylaş