Paylaş
Kalabalıktan yürüyemiyor, nefes bile alamıyor.
Yeni lider çalışmaya başlayamadı. Kolay kolay da başlayamaz.
Çünkü kutlamalar epey sürecek.
*
Bunun kadar değilse bile, buna benzer manzaralar hatırlıyorum. 1991’de SHP-DYP koalisyonu kurulduğunda, kutlamalar 100 gün sürmüştü. Bakanlar Kurulu Toplantı Salonu’na girecek kadar gözü dönmüş sempatizanlar gördük.
Ne yapsınlar?
12 Eylül’den yıllar sonra tekrar iktidar oluyorlardı. Bu bir...
İkincisi; Yarım asırlık CHP-DP ezeli rekabeti’ne son veriyorlardı.
Davullar zurnalar 100 gün susmadı.
Ama hükümet 100 gün vakit kaybetti.
*
Benzer bir izdiham daha yaşadık.
Amerika’dan getirtilen Kemal Derviş’i bir medya ordusu karşıladı. O orduya vatandaşlar da eklendi. Adamcağız özgürlüğünü kaybetti,
24 saat burnundan geldi. Evinde perdelerini bile açamaz oldu.
Ne yapsın insanlar?
Kurtarıcı diye ona sarılmışlardı.
..........
Başka kalabalıklar da var.
Mesela uçak kazasından sonra Menderes’in dönüşünü anlatırlar. Muazzammış.
1977’de Ecevit’in Taksim Mitingi’ni ben gördüm. O da öyleydi.
Ama bunlar 1 günlük.
Bizim konuştuğumuz ise, uzun süreçli gösteriler. Dibinde herhalde hasret yatıyor.
*
Bu bakımdan Kılıçdaroğlu’nu kuşatan kalabalıkları çok iyi anlıyorum:
- Bir CHP düşünün ki, 60 yıldır tek başına iktidar olamamış.
- Bu yüzden tek çivi çakmadın diye hep aşağılanmış... Arkasında Atatürk olduğu halde, 30 yıldır çeyrek porsiyon bir partiden öteye gidememiş.
Şimdi Kılıçdaroğlu’na bir kurtarıcı gibi sarılıyorlar.
Görmemişin oğlu diye dalga geçenlere katılmıyorum...
Bursa’da hâlâ devam
Paylaş