Paylaş
Buna karar vermek çok zormuş gibi, aylardır yıllardır tartışıp duruyoruz.
Dostla düşmanı ayırt etmek, bu kadar müşkül olmasa gerek.
Kaldı ki ABD, düşman olduğunu, en azından düşman gibi davrandığını açıkça gösteriyor.
Üstelik stratejik ortaklık denen bir ucubeyle de bizi avutuyor.
***
Ama yeter.
İş “Bu kadarına da istiskal denir” noktasına gelmeden, tavrımızı koyalım artık. İnanın ki o zaman rahat edeceğiz.
Dost bilinen düşman kadar dünyada tehlikeli bir arkadaş yoktur.
Ne arkadaşı?
Ahbap bile yoktur.
Siyaset
“Erken seçimciler” adaylık meselesinde hâlâ bir prensibe varamadılar.
- Tek aday mı, çok aday mı?
Gerçi çok horozun öttüğü yerde sabah kolay olmaz ama kararda fazla geciktiler.
İttifak henüz bir ihtilaf’a dönüşmedi ama çeyrek var.
***
İşin zor tarafı şu nokta olsa gerek.
- “Tek Aday” yanlıştır ama “Çok Aday”ın da sakıncası vardır.
Nedir?
- Takke düşecek, kel gözükecek.
Ne demek o?
Şu demek: Her adayın, her liderin, özgül ağırlığı ortaya çıkacak... Atıp tutanların aslında ne kadarcık bir oy potansiyeli olduğu anlaşılacak.
.............
Yanlış olduğunu bile bile tek aday’a meyletmenin başka sebebi ne ola ki?
Paylaş