Paylaş
Daha matbaa gelmeden Rasathane kurulması çok ilginç.
Buna rağmen bize Deprem Kültürü vermediler.
Öyle ki “2 saate kadar deprem olacak” diyerek halkı pekâla kandırabilirsiniz.
*
Yenikapı’dan Yassıada’ya tünel nasıl açılır?
3-5 kişi bunu nasıl becerir?
Hem de 45 yıl önceki imkânlarla... Mümkün mü?
Bunu bile yutturdular.
Güya o tünelden girip Yassıada’ya ulaşıp Adnan Menderes’i kaçıracaklarmış.
Yalan’a bakın... Kıyma makinelerinden daha büyük yalan.
Neler gördük biz.
Sakallı bebek.
Konuşan kedi.
Horozdan hamile kalan kadın.
Hepsini başardık ama Deprem Kültürü’nden sınıfta kaldık. Taşını toprağını bilmediğimiz yerlere binalar diktik. Fay Hattı’nın tam üstüne Sanayi Bölgesi kurduk. Çürük gecekondularda oy avcılığı yaptık.
*
Şimdi iğne üstünde oturmuş, İstanbul Depremi’ni bekliyoruz.
Biz bunu 50 yıldır bilseydik, İstanbul’u belki başka türlü dizayn ederdik. Şehrin mimarisini de hırbolara bırakmazdık.
Osmanlı, bundan 430 yıl evvel Rasathane kurmuş ama cumhuriyetin uygar görünüşlü Devlet Adamları, bilimsel araştırmalara hiç önem vermemiş.
- Ey Marmara, dinamitin üstünde oturuyorsun, aklının estiği yere ev yapma, fabrika kurma diyen olmuş mu? Hayır.
Kendilerine hayırları yok. Mühendis Başbakanlar, Bakanlar bile Fay Hattı’nın üzerinde ev satın almış.
.........
Şimdi eyvah İstanbul diyoruz.
Elbette.
İstanbul’un canı çok tatlıdır. Gemlik, Yalova, Bandırma, Tekirdağ, Gediz, Erzincan, Düzce’nin canı ise patlıcandır.
İşte bu kafa, depremden daha vahim.
Deprem Tüccarları türedi. Cin gibi adamlar. Yâni depremzedelerden sonra depremzâdeler diye de bir sayfa açacağa benzeriz.
Paylaş