Paylaş
Sağlık Bakanı da tüy dikti. Mecbur kalmadıkça yurt dışına çıkmayın dediği için yüksek ateşli hastaların hemen çetelesini tutmaya başladık.
Kaç vak’a var?
Bunun sayısını uzman doktorlar değil mahalli haberciler bildiriyor. Yâni, ilmin cahillere devri.
***
Görüyor musunuz?
Orman yangınlarını, töre cinayetlerini, kaza kurşunlarını, kömür zehirlenmelerini gayet normal karşılayan şu toplum, Domuz Gribi karşısında birdenbire insan değerini kavrayıvermiştir.
- Evlâdım, elini yüzünü yıka, mikroplu yerlere sokulma.
Tamam ama, sen de evladını bir daha dövme. Karına el kaldırma.
***
Depremi hurafelere bıraktık.
Yol kazalarını trafik canavarı denen meçhul bir hayvanın üstüne attık.
Mardin’deki katliamı, cehalet’le izah ettik.
Bir ara, kuş gribi paranoyasına kapılıp tavuklara boykot ettik.
Sahte rakıdan kaç kişi öldü, bilmiyoruz. Ama şimdi radyolar, ellerinizi temiz tutun diye bağırıyor. Domuz Gribi olmasaydı temizlik kimsenin aklına gelmeyecek miydi?
Allahaşkına, beri tarafta, ibret-i âlem için şu tv dizilerine bakar mısınız? Sokaktan gelir gelmez kirli elleriyle sofraya oturan aktörler, reytinglerin özel eğitim elemanlarıdır sanki.
Domuz Gribiymiş... Pöh.
Paylaş