Paylaş
Diyorum ki, meşhur Adana mitinginde -isimlerini okuyarak- halka alkışlattıkları "mağdur gazeteciler" arasında, bu kızın ismi yoktur inşallah.
(Arşive bakmadım...
İncelemeye cesaret edemedim.)
***
Seferberlik ilan edilince, on binlerce insan, Rusya'dan kaçmaya başladı.
Bunlardan biri, bakın ne diyor:
"Mesele vatanımı savunmak olsaydı, elbet Rusya'da kalır kanımın son damlasına kadar savaşırdım... Ama vatanım işgal altında değil... Bizi fantezi bir sebeple ölüme yollamak istediler... Buna hakları yok."
Yorumunu sizlere bırakıyorum.
***
Ey Yunanistan!..
İzmir'in burnunun dibindeki adaya kadar silahlandın... Alâ.
Hoş geldin.
İzmir'i çok özledin galiba. Ama sana söyledik... Bir daha söyleyelim...
9 Eylül'ün tadı damağında kaldıysa, buyur gel, bekliyoruz. "Sakın geç kalma erken gel." Aksi halde "körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin... Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde."
***
Bir not da, Avrupa'ya yollayalım.
Ey muassır medeniyet!
Denize ve karaya Yunanistan silah ve mühimmat yığıyor... Hiç merak etmiyor musun ne oluyor diye? Bir kerecik bile sordun mu?
Sormadın... Yahu sen bu kılkuyruk halinle, AB üyesi olsan ne yazar,
NATO mensubu olsan ne yazar?
Hani derler ya coğrafya kaderdir diye... Ne münasebet... Coğrafya kader falan değil ahlâktır, karakterdir, cibilliyettir... Yürü git, haydi...
Paylaş