Birikmiş notlar

-?Vay, rüşvet ha?

Yahu muhterem, “bu rakam az, bari 2.155 olsun” diyeceğine, sen bu zam’dan vazgeçilsin mi diyorsun, ne diyorsun?

***

Başka bir şey daha diyebilirdin.

Mesela:

-?Sırf Hakim ve Savcılar değil, bütün Adliye personeli maaşlarına zam yapılmalı.

Onu da demiyorsun.

Peki, ne diyorsun?

-?Rüşvet ha.

Ya sabır...

Solculuk yap... yapamıyorsun.

Sağcı ol... olamıyorsun.

Bari sosyal devlet teşvikçiliğine soyun... Soyunamıyorsun.

Makarna ve kömür sadaka’ysa, maaş zammı da rüşvet’tir ha? Buyrun bakalım. İlk seçimde iktidar. Parola: O kafa.

***

Sevgili okuyucular.

Birikmiş notlardan biri de siyasetin yeni kazanımlarına dair.

Yaygın merak şu:

Yüksek rütbeli gazeteciler niye particiliğe bu kadar hevesleniyorlar?

Hayır, heveslenmiyorlar. Esas uzmanlık dalları zaten o idi.?Gazetecilik ise, boş vakitlerini değerlendirmek için, hoş bir meşgaleydi. İnternet sayesinde biraz da sosyalleşmişlerdir herhalde.

Eh, bir de demokrat tarafları var.

Alın size birer sosyal demokrat.

Fena mı??Gökten zembille mi inselerdi?

***

Son notumuzu da verelim, bitsin.

Akıllı telefon olduğuna göre, elbet akılsız olanı da var.

Ben en akılsızını kullanıyorum.

Orda burda unutunca, o da beni unutuyor zaten... Yâni böylesine mutlu bir beraberliğimiz var.

Sevgili okuyucular. Cep telefonuyla yapışık olarak yaşamak, uyuşturucu bağımlılığından daha beter bir şey.

Çalışma odama gelen ziyaretçilerden ricam: Telefonlarını vestiyere bırakıp öyle girsinler.

Bu yaptığım, nezaketsizlikse de, karşıma oturup telefonla haşır neşir olmak, daha büyük nezaketsizlik.