Bayram notları

Prof. Hatipoğlu’yla yaptığı özel program, hem ruhumuzu yıkadı hem de dağarcığımızı zenginleştirdi.

Aynı şekilde, Altaylı’nın üç değerli misafiri, üç profesör, Kurban-İslam-Gelenek çizgisini, bütün hatlarıyla hem kalbimize işledi, hem mantığımıza...

Bu gece (dün) eğer Ü. Kanal’da Prof. Mehmet Çelik’i de yakalarsam, Bayram’ın en kazançlı tatilcisi ben olacağım.

***

Kasımpaşa-Beşiktaş maçını epey bir süre uzaktan izledim. Misafirlerle sohbet ederken, gözucuyla da ekranı takip ettim.

İnanır mısınız?

Beşiktaş’ın 3-1 mağlup olduğunu sanıp, boşuna üzülmüşüm. Meğer 3-1 galip gelmiş.

Nereden bileyim?

Kırmızı renkli Karakartal’ın bana şaşırtmaca verdiğini...

***

Dün itibariyle 27 Ekim seçim tarihi, suya düştü.

Şimdi 3 Kasım’ı hedef alacaklar ama Devlet Bahçeli’nin desteğine ihtiyaç var.

Aksi gibi de 3 Kasım Bahçeli’de çok kötü anılar bırakmıştır. Ona 3 Kasım demeyin de ne derseniz deyin.

Malum... 2002 seçimleri.

Malum... 3 Kasım hezimeti.

Ne fena bir çağrışım.

***

Bu durumda ne olacak?

Bir hafta daha gitseniz, 10 Kasım... Atatürk’ün ölüm yıldönümü... Seçim olmaz.

Bir hafta daha ileri gitseniz, haydii, 17 Kasım... Tam kış ortası.

Öyleyse vazgeçin bu sevdadan. Ya da ille erken seçim diyorsanız, pazar günü şart mı? Hafta ortası yapın kardeşim. Amerika nasıl yapıyor? Hep salı günleri.