Paylaş
İyi müzakereci...
Davutoğlu, sinekten yağ çıkarmasını biliyor.
Uzun uzun konuşması bile taktiktir.
Brüksel’de bir buçuk saat olarak planlanan AB Zirvesi’ni on saat uzatarak Avrupalıları önce haşat etti, sonra önlerine bir öneri paketi koydu.
Adamlar baygın. Aman dediler bize on gün müsaade.
.........
İzmir’de de Alexis Çipras’ın hümanizmini Mülteci Sorunu’na tahvil etmeyi bildi.
Daha ne olsun?
İyi müzakereci budur.
***
Tevekkeli...
Aynı Davutoğlu, -sözüm ona- koalisyon görüşmeleri sırasında Kılıçdaroğlu’nu tam 32 gün uyutmamış mıydı?
İstikşafi falan derken, gariban Kemal Bey, adeta hipnozla bayıldı gitti. “Ne uzatıyorsun, sadede gel” demeye bile mecali kalmadı.
.........
Peki ya Bahçeli?
Öyle bir abandone oldu ki, herşeye hayır demekten başka kelime bulamadı. Adı hayırcı kaldı.
Dosyalarının bulunduğu çantayı da -nedense- TV programlarına taşıdı durdu. Derdini mübaşire anlatan davalılar gibi.
***
Biraz da ciddi konuşalım mı?
Konuşalım.
Türkiye-Yunanistan yakınlaşmasından fevkalade mutlu oldum. Fakat söyleyin:
-Kimin sayesinde?
-Yine mülteciler sayesinde.
Petrol değilse bile Allah bize büyük ganimet vermiş meğer.
Demek ki birkaç milyon daha mülteci alsak, sırtımız hiç yere gelmeyecek.
Bir de pazarlamada kuvvetliyiz.
Kurtul Altuğ
Çok değerli bir gazeteciydi. Büyük olaylara imza attı, güzel izler bıraktı.
Onu daima saygıyla anacağım. Ailesine ve basın camiasına başsağlığı dilerim.
Not: Deniz Baykal’ın önem ve değer verdiği bir gazeteciydi Kurtul Altuğ.
Baykal, Avrupa Konseyi çalışmaları için yurtdışında olduğundan Altuğ’un cenazesine katılamadı. Fakat CHP eski genel başkan yardımcısı Yılmaz Ateş’e rica edip, kendisini temsilen cenazede hazır bulunmasını istedi.
Kimsenin gözünden kaçmayan bir incelik.
Paylaş