Paylaş
Mecliste...
Her parti kendi adayını tespit edip yarışa sokardı. Yani hepsinin arkasında bir parti vardı.
Birinci gelen, doğru Çankaya’ya.
Ne bu?
- Tarafsız Cumhurbaşkanı.
Ya da ne yaparlardı?
Dışardan bir isimde mutabık kalıp o muhteremi ödüllendirirlerdi.
Ne bu?
- Cumhurun Başı.
Şimdi bari aldatmaca bitti. Kimse bizi artık aptal yerine koyamayacak.
Yeri gelmişken, yüce meclise şunu hatırlatmak isterim.
- Anayasa için geliniz, uzlaşınız.
Sonra çok ağlarsınız.
Çünkü, vereceğiniz katkıyı esirgerseniz, iktidarın ‘tek başına’ hazırlayacağı bir anayasaya boyun eğmek zorunda kalırsınız.
Allahaşkına... Bir Baskın Seçim’de neyinize güveniyorsunuz?
Şimdi yazıyorum ki kayda geçsin. Günü gelince bu yazıyı hatırlatacağım.
Bir mesele daha var.
- Kan meselesi.
Kılıçdaroğlu, ağzından düşürmüyor ama kimsenin burnu bile kanamadan Partili Cumhurbaşkanlığı geldi yerleşti bile. Atı alan Üsküdar’ı geçti.
Kılıçdarzade Kemal Bey hâlâ kandan bahsediyor.
Du bakali nolcek diye fıkra vardır hani, tıpkı onun gibi.
Not: Kürsüde bir uzman. Milyarali anlatıyor.
8 milyarlık bir yatırımdan bahsediyor.
Ön sıralardan bir ses:
- İhaleyi kim aldı, ihaleyi?
Kişiyi nasıl bilirsin? Kendin gibi.
Yani: Ben olsaydım, bir yakınıma verirdim ihaleyi...
Acaba sen hangi yakınına verdin?
Tevekkeli Allah bunlara kaşınacak tırnak bahşetmiyor.
Paylaş