Aynı gün... Eskişehir
Sıkıyönetim Kumandanı’nın bildirisi var ya, onu hiç anlayamadık.
Ne diyordu bildiride?
Özetle: “Bütün Devlet Erkânını, 12 uçak dolusu mücevher, altın ve parayla kaçarken yakaladık.”
*
Diyeceksiniz ki, “Bunun anlaşılmaz bir yanı yok.” Kumandan Paşa, yalan söylemiş işte:
- Türk Subayı yalan söyler mi?
Anlayamadığımız noktalardan biri bu.
Fıkra anlatmayı pek beceremem ama bir “eşek fıkrası” da ben anlatayım...
***
Tavşanlığa çok özenen bir eşek, ona benzemek için kulaklarını kesmiş...
Sonra da annesinin karşısına geçip sormuş:
- Tavşana benzedim mi?
- Ne benzemesi evlat...
Sen artık eşek bile değilsin.
***
Geçen ilkbaharda seçim var dediler, olmadı... Sohbaharda dediler, yine olmadı...
İçinde bulunduğumuz mayısı kastederek baskın seçim dediler, yine olmadı olmadı... Şimdi çıkıp tam 1 yıl sonra seçim var deseler de hayatlarında bir kerecik doğru tahminde bulunmuş olsalar bâri.
***
Finlandiya bize Ünal Çeviköz’den daha yakın... Hiç değilse Finlandiya, Türkiye’ye yaptığı ayıbı biliyor... Ve telafisi yolunda çare arıyor.
Çeviköz ise öyle bir üslup kullanıyor ki Allah korusun bir savaş çıksa, hemen Türkiye’nin karşısında yer alacakmış gibi bir hali var.
***
Yarın 29 Mayıs.
İstanbul’un fetih günü.
Maşallah... Esasen
1960 mayısından bir ay önceki nisan ayı, kıyma makineleri dahil bir sürü yalanın başlangıç tarihidir... Uzantıları bugün aynı tempoyla yalana devam ediyorlar.
***
27 Mayıs hakkında yazılmadık çizilmedik şey kalmadı. Size nesini yazayım?
Belki şu konu biraz ilginizi çeker.
27 Mayısçılar, Tabii Senatörlük diye ömür boyu sürecek bir rütbe icat ettiler ki, dünya şaştı kaldı.
Daha durun.
Aff-ı şahane çıkınca da Celal Bayar’ın, tabii senatörlüğü elinin tersiyle itip reddetmesine, kendileri de şaştı kaldı.
Yok yahu, siz bunu daha önce de söylemiştiniz ama kaçmadı.
- Evet kaçmadı, çünkü seçimi “adam kazandı.”
Hatta bir sürü seçim kazandı.
***
Peki, ne zaman kaçacak?
- Önümüzdeki seçimi kaybedince.
- Oho, biz onun seçim kaybetmesini beklersek ömrümüz yetmez.
***
“Türkiye’ye güvence verebilirim” dedi.
Nasıl vereceksin güvence?
“Terör örgütleriyle ilişkiyi keseceğini” mi söyleyeceksin?
- Kim inanır?
İki de şahit mi göstereceksin? Noterden senet mi vereceksin? Ne yapacaksın?
Avrupalı hangi sözünde durmuş ki?
***
Gelelim Yunanistan’a...
Kılıçdarzâde Kemal Bey, atı alıp Üsküdar’ı geçti... Ya da geçmek üzere...
Adaylık, başka nasıl ilan edilir?
***
Kaftancıoğlu dahil, herkes, her şey teferruat...
Ne varsa, kim varsa Kemal Bey hepsini kullanıyor.
İl başkanına verilen cezayı güya protesto maksadıyla tertiplenen mitingde, Atatürk’e bile yer yoktu. Sadece ben vardı... Ben ben ben.
***
Aklına koymuş bir kere.
Hatta diyebilirim ki parkede 6’ncı adam olarak koştum durdum... Tuncay Özilhan’ın iş hayatındaki liyakatı, azmi ve disiplini, potaya yansıyınca, işte böyle bir EFES doğdu... Ve bir de Ergin Ataman’lı yıllar başlayınca Anadolu’ya yücelen merdivenler, milli gururumuz oldu... Avrupa Şampiyonu Anadolu Efes’i tebrik için kelime bulamıyorum...
***
Altın Kızlar’a gelince... Takım halinde Dünya Boks Şampiyonluğu, Türk Kadını’nın neleri başaracağını gösteriyor.
Aldıkları ödüller, sürekli şiddete maruz kalan bütün Türk Kadınları’nın haysiyet madalyaları’dır... Onları Dünya Şampiyonluğu’na taşıyan o kadife kaplı yumrukları saygıyla öperim.
***
Sıra geldi voleybolcu kızlarımıza.
Onlar sadece Filenin Sultanları değil, aynı zamanda Atatürkçü gençliğin, muasır medeniyete yönelen yıldızlarıdır... Batılı yaşıtlarına fark atan bu yıldızlardan yeni zaferler bekliyoruz.
NOT: