- Kılıçdaroğulları...
Ya da zannedersiniz ki, rejim değişiyor.
Devletin yapısı, çatısı, hayati kurumları, ne varsa, hepsi, yeniden dizayn ediliyor.
Öyle bir hava var.
En azından, sanki bir devrim rüzgarı esmektedir.
***
Nereden çıktı bu?
Muhalefetin çalışma tarzı, bu izlenimi veriyor.
Epey mesafe aldı.
Şimdi hükümet programı da açıklanacak. Bakanlıklar da paylaşılacak.
Ortak aday’ın kim olduğu da ilan edilecek.
Yani, her şey tamam.
Öyle tamam ki, bir sonraki Cumhurbaşkanı bile şimdiden belli.
Sen 2 yıl bekle Ekrem.
Seçimi seçimden evvel kazanmak işte budur.
*
Çünkü her Müslüman, her gördüğü karşılaştığı İsveçli’ye mutlaka hakaret edecek.
Yolda, uçakta, trende, vapurda, metroda, otelde, lokantada, maçta.
Nerede görürse.
*
Elbette ki hoş bir davranış değil ama 2 milyar nüfusa yaklaşan İslam Alemi’ni teskin etmek de kolay değil.
İsveç hükümeti, kendi halkına böyle bir kötülük yaptığının farkında mı acaba?
*
Hayır. Farkında değil.
Bir ara, neydi o?
İçimizi kemiren şüphe:
- Eyvah, İran’a benzeyeceğiz. Eyvah, Cezayir gibi olacağız.
......
Sonra baktık ki kimseye benzeyeceğimiz falan yok, başka malzemelere daldık... Ne olduğu belirsiz bir gizli acente’ye kafamızı taktık... Arada bir de Osmanlı’ya mı dönüyoruz diye karalar bağladık, vah.
*
E ne oldu?
20 yıl geçti, ne İran’a benzedik ne Cezayir’e.
Beğenmezse, tekrar hesaplıyor.
Ertesi gün bir daha hesaplıyor.
Düz aritmetik.
*
Halbuki öyle hesaplanmaz.
Gözükmeyen oylar vardır.
Mesela:
- Öfke oyları.
- Seçilecek aday.
Bu ısrarından vaz mı geçti?
Bilmiyoruz.
*
İmamoğlu'nun 15 günlük Anadolu gezisi, Kemal Bey'e destek içinse, İyi Parti afişlerinde İmamoğlu'nun ne işi var?
Bilmiyoruz.
*
Zaten İmamoğlu, havlu atmış ya da biat etmişse niye hâlâ ortalarda dolaşıyor?
Sıra aday tespitine geldi.
Oturup konuşacaklar.
Müzakere ne kadar sürer bilmem ama tespit edecekleri aday’ın ismini bence ‘pat’ diye hemen açıklamasınlar.
Böyle bir heyecana milletin kalbi dayanmaz.
*
Ya ne yapsınlar?
Önce isminin baş harfi’ni ilan etsinler.
Ertesi gün,
Sizin nedir bu endişeniz?
İlk iş olarak Türkçe Ezan’ı mı getirecekler? Ayasofya’yı mı kapayacaklar? Yoksa Çamlıca Camisi’ni Opera-Bale Okulu’na mı dönüştürecekler?
Yok artık, daha neler.
Bu dedikodulara aldırmayın.
*
Nedir bu endişeniz?
Eğer kazanırlarsa...
Bütün bu