Sonra?
Sonrası kolay.
Salgın var diye FORMULA-1’den tutun, bütün spor ve müzik etkinliklerine kadar ne varsa, hepsini sizden alıp başka
ülkelere veriyorlar...
*
Şu Şampiyonlar Ligi Finali, kaç kere gitti geldi... Sonunda kim kazandı? Bizde mi kaldı, Portekiz’de mi, resmi açıklamada bile o muallâk...
100’üncü yılda bir final maçı daha vereceklermiş, miş... Korona o vakte kadar sürmez ya... Bakalım onu nasıl geri alacaklar... Nasıl bir mazeret üretecekler.
*
Cinayetlere bakın. Hep namus belası.
Namustan geçilmiyor.
Günlük hayata bakın, konuşmaları dinleyin.
- Namuslu adam.
- Namusuna diyecek yok.
Milletvekili yemininde bile namus var.
*
Namusuna bu kadar düşkün bir toplumda, bu kadar çok
- “İsrail’in kendini savunma hakkı var” demek, istediği zaman istediği zulmü yapabilir demek... Herkes buna uygun
bir bahane uydurmalı demek...
............
- “İsrail ve Filistinli gruplar çatıştı” demek, İsrail, sebepsiz yere Filistinli sivil halka saldırdı demek.
............
- “Kudüs’te sebebi bilinmeyen bir patlama oldu” demek, İsrail askerleri
Mescid-i Aksa’ya saldırdı demek...
............
Bayram ise, dayanışma ahlakımızı pekiştiren, bize nezaketi, nezahatı, iffeti, izzeti, tabii o arada da görev, sorumluluk ve disiplin gibi kavramları aşılayan, uçsuz bucaksız
bir kaynaktır.
Yoksa bayram nedir?
Sadece ziyaret midir, sadece el öpmek midir?
Hayır.
Bütün hatlarımızla birlikte kendimize dönmek, düşünmek ve düşündürmektir.
Bu duygular
içinde bütün okuyucularımın Ramazan Bayramı’nı kutluyorum.
Bilgili, birikimli, liyakat sahibi / laik, çağdaş, demokrat / yalan nedir bilmeyen, namuslu dürüst biri.
Eşkal tamam.
Tamam da, ya kaybederse?
Bütün bu vasıfların on para etmediğini mi içtihata bağlamış olacağız?
Bu ne zahmet?
..................
Bir şey söyleyeyim mi?
Allah her adaya
Ölçü nedir?
Nasıl bir aday?
Aranılan ilk vasıf, sağdan oy alabilecek biri’ydi.
Düşünün, Ekmeleddin Bey kimin aklına gelirdi?..
O bile geldi.
Ama yetmedi.
***
Daha sonra AK Parti’den de oy alabilecek “bir hasım” üzerinde duruldu.
Her iki ittifakta da erken öten horozlar var. Yüzde 60’a kadar “kafadan” sallıyorlar.
Aklıma ne geldi:
Adamın biri bakkala koşmuş, nefes nefese... Bir 500 liralık banknot uzatıp şunu boz demiş.
Bakkal gayet sakin, almış 500’lüğü, çekmecesinden iki tane 250 liralık banknot çıkarıp vermiş adama.
Alman’a dair
Yıldönümü...
Mayıs.
Farz edin ki 1945’teyiz.
Çok bile.
Niye 20’nin altında değil?
Yahu “bittik, battık, mahvolduk” diye günde
24 saat boşuna mı bağırdık?
Biz seni yüzde 10’un altında ararken, sen hâlâ 20’lerde mi geziyorsun?
Sen torpilli misin?
# Bunlar da var
Hem koyu muhalif...