Paylaş
Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin, POSTA kadrosuyla epey sohbet etmişler. Ayrıntıları sonra öğrendim.
Herhalde bir soru üzerine Gürsel Tekin demiş ki:
- İstanbul’da yüzde 40 oy alırız.
Birand şaşırmış:
- 40 mı?
- Evet... 40’ın altında kalırsak istifa ederim.
Yoo, istifa etmek yok.
Kaybetmekten beyni dönmüş bunca siyasetçi, hâlâ koltuğunda lök gibi otururken Tekin gibi onurlu bir adamı bırakır mıyız hiç?
Hem 40’ın altı fena mı?
39, 38 puan fena mı sahi?
Vallahi bırakmayız.
***
Bırakmayız.
Çünkü heyecanla söylenmiş bir lâf bu...
Bakın. Kılıçdaroğlu rakam telaffuz ediyor mu hiç? Etmiyor. Doğrusunu yapıyor. Dediği sadece şudur:
- Kazanacağız.
Yüzde kaç oy?
Onu söylemiyor.
Ben de olsam söylemem.
Zira oy oranlarını etkileyecek o kadar çok faktör var ki.
***
Yeri gelmişken bir noktaya açıklık getireyim.
Birinci sayfaya yazdığım küçük taşlamalardan birinde demiştim ki:
“Kılıçdaroğlu kazanırsa ne alâ... Ama kazanamazsa da onu bırakmayız. Zabıta Âmiri yaparız.”
Neresinden baksanız bu bir şaka. Buna rağmen sitem eden okuyucular oldu.
Ne var sitem edecek?
Zabıta Âmirliği, küçümsenecek mevki değil.?Bu bir...
İkincisi, Kılıçdaroğlu’nun dürüstlüğünü vurgulamak için yazdığım besbelli.
Nitekim Rıfat Ababay sormuş Kılıçdaroğlu’na:
- “Rauf Tamer’in o yazısını okudunuz mu?”
Gülerek:
- “Okumaz mıyım” demiş.
***
Hayatında hiç müfettişlik yapmadığı halde, Kılıçdaroğlu’na müfettiş diyenler var. Sicil Âmiri diyenler var.
O fıkrada olduğu gibi Zabıta Şefi diyenler var.
Bunların hepsi güzel şeyler. Dürüst insanlara yakıştırılan yaftalar.
Kılıçdaroğlu da o tonton haliyle, bunları çok güzel karşılıyor. Ona teşekkür ederiz. Bize tam bir demokrasi şöleni yaşatıyor. O olmasa, bu seçimin tadı tuzu da olmazdı. 1994’den beri CHP’nin varlığını ilk def’a hissettiriyor.
Gürsel Tekin’e gelince ona tavsiyem: Bir daha rakam telaffuz etmesin. Seçime 40 saat kala, eh belki edebilir. Ama daha 40 gün var.
Paylaş