10 Kasım

- Atatürk.

Her ölüm yıldönümünde bir kere daha doğuyor.

Dünyada örneği yok.

Onu, Orhan Seyfi Orhon’un şu mısralarıyla anıyorum:

Büyüyor gökten inip

toprağa yaklaştıkça

Büyüyor gitgide

gözlerden uzaklaştıkça

Gündem

Öteden beri biliyoruz ki, CHP’nin tercihi sıfır baraj.

Ya da en fazla, yüzde 3.

Bunu temsilde adalet için istiyor CHP, yoksa barajdan çekindiği için değil.

MHP de barajı bir prensibe bağlamak niyetiyle konuyu açtı. Hülle’ye paydos demek istedi galiba... Ama bunu “MHP barajdan korktu” diye pazarlarsanız, ayıp olur... O zaman da MHP “yüzde 10 baraj aynen devam etsin” deyiverir.

Unutmayın ki nihai karar MHP’nin iki dudağı arasındadır. Fazla kızdırmaya gelmez.

***

Öyle veya böyle.

Fakat defalarca ve ısrarla vurguluyorum ki, seçim yasası dahil uyum yasalarıyla ilgili çalışmalara her parti katılmalı, küstüm oynamıyorum diyerek seyirci kalmamalı. Sonra seçim akşamı yok öyle bağırmak trafoya kedi girdi falan.

Haydi bakalım.

Yumurta kapıya geldi.

Artık başlayın.

Bahçeli’ye not

Sayın Başkan...

Demişsiniz ki:

- Beşiktaş sahaya 11 yabancıyla çıkarsa, koyu bir Beşiktaşlı olmama rağmen kulüpten ayrılırım.

Ben de öyle.

Köyiçi’ne bile girmem.

Has Fırın’dan bir daha ekmek yemem. Hamidiye Çeşmesi’nden bir daha su içmem.

Ama yok yok sayın Başkan.

Merak etmeyin.

Bizde olmaz öyle şey.

Ne demek 11 yabancı?

“1 Türk hepsine bedeldir.”