Paylaş
Savaşta her iki taraf da büyük kayıplar verir. Ancak savaşı Roma İmparatoru Julius Sezar kazanır. Bunun üzerine dünyaca ünlü sözü ‘Veni-vidi-vici’ (Geldim-gördüm-yendim) diyerek, durumu Roma’ya bildirir.
Bu savaşın yapıldığı Tokat’ın Zile ilçesinde ‘Veni-vidi-vici’ yazmadığını biliyorum da, herkesin bayılarak yediği ‘Sezar salatası’ burada meşhur olması gerekirken neden Meksika’nın Tijiuana şehrinde ünleniyor?
Sezar salatası sizce nereli?
Romalı Julius Sezar’dan dolayı İtalyan mı? Amerikalı mı? Yoksa Tokatlımı? Bilemediniz.
Sezar Salatası Meksika kökenli bir salatadır. Ama geleneksel ve yerel bir Meksika yemeği olmaktan ziyade, akıllı bir girişimci tarafından ABD’li yemek-severler için geliştirilmiş olan harika bir salatadır.
Bu salatanın kökenlerine dair rivayet rahmetli Arman Kırım’ın aktardığı şekliyle şöyledir:
1920’li yıllarda ABD’de yaşanan içki yasağı döneminde parası yetenler San Diego’dan sınırı geçerek Meksika’da Tijuana’ya giderler içki yasağını delerlermiş.
Şef Caesar’ın buluşu
O dönemin Tijuana’sında çok ünlü olan Hotel Caesar’s Palace’ın sahibi ve şefi Ceasar’s (Sezar) Cardini (1896-1956), 1924 yılının 4 Temmuz (Amerika’nın bağımsızlık günü) kutlamalarının yapıldığı bir hafta sonu yine müşterilerle dolup taşar. O hafta sonu müşteri sayısı ve servis o kadar hızlıdır ki, otelin erzak deposu bile tükenir. Bunun üzerine Caesar, mutfakta kalan malzemelerle bir salata yapar.
Cardini’nin o hafta sonu yaptığı salata tarifinde, kaşık marulu, sarımsak, kruton, parmesan peyniri, yumurta, zeytinyağı ve Worchester sosu yer almıştır. Yine, ilk uygulamanın devamı olarak bu salata misafirlerin masalarının yanı başında hazırlanıp sunulur olmuş.
Ama özgün Sezar Salatasında kaşık marulu yaprakları bıçakla doğranmaz, onun yerine salata sosu bütün haldeki yaprakların içlerine sürülür, üstlerine ekmek kıtırları konularak düz tabağın içinde marullar yan yana dizilerek servis edilirmiş.
Daha sonra 1926 yılında , Caesar’ın kardeşi Alex Cardini, abisinin Tijuana’daki restoranında çalışmaya başlar. Ancak Alex esasen İtalyan ordusunda pilot olup, 1. Dünya Savaşı’na da katılmış bir askerdir.
Alex lokantada çalışmaya başladıktan bir süre sonra, abisinin ünlü sosu üzerinde çeşitli denemeler yapmaya başlar. Bunlardan en önemlisi de, salatanın sosuna ançüez (konserve sardalya) eklemesi olmuştur. Önceleri bu salataya Pilot Salatası anlamına gelen ‘Aviator’s Salad’ adını vermiş ama zaman içerişinde Alex’in geliştirdiği mayonezli ve ançüezli sos daha çok tuttuğundan ‘Sezar Salatası’ adı artık bu yeni tarz sos içeren salataya verilir olmuş.
Sezar salata ve magazin
1948 yılında ise Caesar Cardini, Sezar sosunun patentini almış. Bu hikayenin geliştiği yıllarda Sezar salatasının öyküsü ABD’de dalga dalga yayılmış ve o yıllar Tijuana’ya geçerek Sezar salatası yemek moda haline gelmiştir. Clark Gable ve Jean Harlow gibi dönemin efsane yıldızları buraya sık gidenler arasındaymış. Sezar salatası bir anda gazetelerin magazin sayfalarından hiç eksik olmamış.
Sezar salatasının Avrupa sofralarında görülmeye başlanması ise başka bir hikayenin konusudur ki, o da şöyle;
İleride aşkı uğruna tahtını terk edecek olan İngiltere Kralı VII. Edward, önceleri metresi sonrasında karısı olacak olan Mrs. Wallis Simpson ile 1920’li yıllarda San Diego’da tanışmış. Bayan Simpson, Tijuana’ya sık sık gidenlerden olup, en büyük zevklerinin başında Caesar Cardini’nin salatayı yanı başında kendisi için hazırlaması gelirmiş. Çok seyahat etmesi ile tanınan Bayan Simpson, Avrupa’da da her gittiği yerde bu salatanın yapılmasını istermiş. Böylelikle Sezar Salatası hızla tüm kıtaya yayılmış.
Paylaş