Paylaş
Yolculuk planları yapılırken, daha konforlu ve keyifli bir seyahat için pek çoğumuz İstanbul’dan başlayıp İzmir’e kadar uzanan otoyolu kullanacağız.
Seyahat ve yolculukların en hoşuma giden tarafı, yolda mola verip yöresel lezzetlerin tadına bakmak. Eminim sizler de öyle yapıyorsunuzdur. Son dönemde İstanbul’dan çıkıp İzmir’e kadar otoyolda seyahat eden dostlar bana sorup duruyorlar: Nerede duracağız, nerede mola vereceğiz? Hangi mola yerinde ne yiyeceğiz?
446 km’lik bu otoyolda seyahat edecekler için bu yolu karış karış bilen birisine sorayım dedim ben de. İstanbul- İzmir arasındaki Otoyol’daki 33 adet Oksijen Tesisi’nin Genel Müdürü Alp Gürdil’e tüm merak edilenleri sordum.
Otoyol İşletme ve Bakım A.Ş Genel Müdürü Alp Gürdil:
-‘Otoyoldaki tesislerimizde bulabileceğiniz yöresel ürünlerin tümüne ulaşmak için normalde Türkiye’nin tamamını gezmeniz gerekir’.
-‘Gümüşhane’nin kömesinden Balıkesir’in höşmerimine, Çanakkale’nin peynir tatlısına kadar bütün yerel ürünler taze, günlük tedarik ediliyor’
-’Ziyaretçilerimiz, Anadolu lezzet haritasını istedikleri gibi deneyimleme imkanı buluyor. Bunun nedeni, hem ziyaretçilerimize bu lezzetleri orijinal yöresel haliyle sunmak, hem de yöre insanına ve yerel üreticilerine de tüketicisiyle buluşma imkanı sağlamak.’
Alp Bey merhaba, seyahat ve gastronomiyi bir araya getiren Oksijen Tesisleri’nin kuruluşundan bu yana başındasınız. Bu tesislerin kuruluş amacı nedir?
Oksijen markası adı altında topladığımız tesisleri, seyahat edenlerin gönül rahatlığıyla gelebilecekleri ve yeme-içmeden, yöresel ürünlere, ünlü markaların satış noktalarına aradıkları her şeyi bulabilecekleri dinlenme tesisleri olarak tasarladık. Tamamen müşteri odaklı çalışan Oksijen’lerin işletme modelinin benzeri dünyada yok, 29 tesiste 142 mağaza ile hizmet veriyoruz. Tesis sayısı 33’e çıkacak. Müşterilerimizin şehirde beğendikleri her şeyi bulabilecekleri bir model tasarlarken, her bir tesisin bulunduğu bölgede yaşayan insanların da buradan yararlanmasını hedefledik. Modelimizin başarısında farklı lezzetleri bünyesinde barınmasının da katkısı oldu. Bugün Oksijen Tesisleri, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun Türkiye’nin her bölgesinden lezzetlerin sunulduğu 446 kilometrelik bir gastronomi otoyolu haline geldi. Üstelik sadece İstanbul ve İzmir arasındaki yöresel lezzetleri değil, Türkiye’nin birçok noktasından yöresel lezzetleri tesislerimize taşıdık.
Anadolu’daki yol üstü tesislerden farkı nedir?
Biz geçmişten gelen tecrübemizle, yol boyunca uzanan Oksijen Tesisleri’nin her birini çok daha mükemmel hale getirdik. Öncelikle tüm Oksijen’lerde su, gıda güvenliği, temizlik ve hijyen en önem verdiğimiz konuların başında geliyor. Kullandığımız su tamamen arıtılmış, temiz ve güvenilirdir. Tüm tesislerde hijyen kuralları katı şekilde uygulanır ve malzeme kullanımında dahi kaliteye önem verilir. Elektrik ya da su kesintileri olsa dahi, bu ziyaretçilerimize yansıtılmadan kesintisiz hizmet verilir. Ayrıca hangi Oksijen’e giderseniz gidin üreticisinden, tamamen otantik yöresel ürünleri, Anadolu lezzetlerini bulabilirsiniz. Oksijen Tesisleri’ni diğerlerinden ayrına bir başka özellik de, 446 kilometrelik yol boyunca sanki bir şehir içerisindeki alışveriş merkezlerinde yaşamış olduğunuz deneyimin hemen hemen aynısını yaşayabileceğiniz bir ortam bulunmasıdır. Biz, tesislerimizde bir müşteri deneyimi sunuyoruz.
Oksijen Tesisleri’nde hangi gastronomi lezzetleri var?
Hangi Oksijen’e giderseniz, orada farklı bir yöreye yönelik Anadolu lezzetlerini bulabilirsiniz. Tamamen otantik ve başka yerde bu çeşniyi bu zenginlikte yakalayamadığınız yöresel ürünler bunlar. Hem de bu ürünlerin hijyenik koşullarda ve gıda güvenliğinin gerekleri titizlikle uygulanarak üretildiğinden emin olabilirsiniz. Çok zengin bir yöresel ürün çeşitliliği var. Ve en güzel kısmı da, Oksijen’lerde ulaşabileceğiniz tüm bu ürünleri alabilmek için normalde Türkiye’nin tamamını gezmeniz gerekirken, bunların tümüne bizim tesislerimizde ulaşabilirsiniz.
Bu otoyol Anadolu Lezzet haritası gibi. Seyahate çıkanlar lezzet yolculuğuna çıkmış gibi mi hissetsin istediniz?
Evet, Oksijen Tesisleri’ne gelen ziyaretçilerimiz, Anadolu lezzet haritasını istedikleri gibi deneyimleme imkanı buluyor. Bunun nedeni, hem ziyaretçilerimize bu lezzetleri en güvenli ve orijinal haliyle sunmak, hem de tesisin bulunduğu yöre insanına ve yerel üreticilerine de tüketicisiyle buluşma imkanı sağlamaktır.
Tesislerin bulunduğu bölgeyle olan entegrasyonu nasıl? Personel temini, bazı gıda tedariği yakın bölgeden mi karşılanıyor?
Tesislerin sadece bulunduğu bölgeyle entegrasyonu değil, Türkiye genelindeki tüm yöresel lezzetlerle entegrasyonu bulunuyor. Gümüşhane’den kömeyi özel bir yerden getiriyoruz. Bolu Mengen soframızda da bunun örneklerini görebilirsiniz. Bursa bölgesiyle bağlantılı olarak Balıkesir’in tüm ürünlerini, höşmerimden Çanakkale’nin peynir tatlısına kadar bütün yerel lezzetleri bulabilirsiniz. Bunların tümü taze, günlük tedarik ediliyor. Bu açıdan fevkalade zengin bir mutfak olduğu kadar, üreticiye de zengin bir pazar fırsatı sunuyoruz.İstanbul-İzmir Otoyolu’nda Osmangazi Köprüsü’nde bir müze de var? Değil mi?
Evet, Köprü’nün yapım aşamaları ve teknik donanımını sergilemek amacıyla yapılan Osmangazi Köprüsü Müzesi, tamamen ücretsiz olarak hizmet veriyor. Bu müze ile arzumuz, özellikle teknik anlamda üniversite öğrencilerinin yapım aşamasını ve mühendislik çalışmalarını inceleme fırsatı bularak deneyim kazanması. Ama müzenin ziyaretçileri sadece mühendislik öğrencileriyle sınırlı kalmayıp yoğun ziyaret alıyor. Müzede köprü yapılarının maketleri, bilgi panoları yer alıyor. Bu maketler; köprü temel kesonları, kablo montajı, asfalt kaplama kesitleri gibi materyallerden oluşuyor. Rüzgâr tüneli testi modellerinin de yer aldığı sergi salonunda, bu modellerin gerisinde test esnasında çekilmiş video görüntüleri ekranda gösteriliyor. Teknik gezi amacıyla gelen gruplara ise bilimsel müze niteliği ile bilgi sunuluyor. Müze, yerli turistlerin yanı sıra şimdiye kadar Japonya, Güney Kore, Arabistan, Danimarka, İsviçre, Hindistan, Endonezya, Yunanistan, İran ve Hollanda’dan gelen ziyaretçileri ağırladı. Müzenin en ünlü ziyaretçisi ise 2018 yılında gelen Japonya Prensesi Akiko Mikasa oldu.
Yeme içme tesisleri haricinde, alışkanlıklarımız arasında olan yolda durup kavun alma, zeytin, kestane şekeri alma imkanımız da var mı?
Elbette tüm tesislerimizde, yöre halkının ya da yöre tarımının ürettiği tüm ürün gruplarını bulma şansınız var. Akhisar’ın kavunu, Gemlik’in zeytini, Bursa’nın meşhur kestane şekerini hemen hemen birçok noktada sunuyoruz.
Şehirlerin coğrafi işaretli ürünlerini öne çıkarıyorsunuz o halde. Bursa denilince, Balıkesir denilince akla gelenleri tesislerde mi bulunduruyorsunuz?
Evet bölgenin coğrafi işaretleri de öne çıkartılıyor. Bunun dışında eğer bir üründe markalı üretim yoksa o ürün grubunu tanıtmak için perakendeciler hijyen koşullarında üretimini yapıp, paketleyip tesislerimize getiriyorlar. Böylece, artık yörelerdeki perakendeciler de, markalaşma yolunda ilerliyorlar. Bu da bizi çok sevindiriyor.
Bayram öncesi yola çıkacaklara neler önerirsiniz?
Öncelikle bayramda uzun yola çıkacak herkese en fazla 1,5 saat araba kullanmalarını ve bu süreden sonra kısa veya uzun muhakkak bir mola vermelerini öneriyorum. Bu hem yol güvenliği hem de beden sağlığı açısından önemli. Ayrıca eğer güzergahları üzerindeki bir Oksijen Tesisi’nde mola verirlerse, farklılığını hissetme ve orada güzel bir deneyim yaşama imkanı da bulabilirler.
Paylaş