Paylaş
2018 yılında ilk Gaziantep ile başladı Gastronomi Festivali, ardından Hatay, Adana, İzmir, Afyon ve şimdilerde Kastamonu illeri de dahil oldu bu modaya, hepsi Gastronomi Festivali yapıyor. Alaçatı, Urla, Bodrum, Fethiye de ilçelerin en meşhurları..
Şimdilerde Bursa’yı yönetenler de Gastronomi Festivali yapmaya karar verdi. Ben de varım dedi. Bu sütunlarda yine yazdım, hem de birkaç kez nedenleriyle birlikte “Bursa neden gastronomi şehri olmalı?” Düğmeye basıldı, Bursa’da da Gastronomi Festivali olacak!
Bu amaçla Gaziantep’teki Gastrofest’i görmek ve modelleyerek daha iyisini yapmak üzere Gaziantep’e gittik.
Çok sağlam bir ekiple gidildi. Festivali gerçekleştirenlerle, yerinde gözlemlerimiz ve en güzeli de nefis Antep yemekleri tadımlarımız oldu ki, bizleri orada güzel ağırladılar. Kimlerle gittik Gastro Antep’e?
Nam-ı diğer ismi ‘Ustaların Ustası’, ustalar membağında doğmuş büyümüş, Mengenli Reşat Kahriman. Bursa Aşçılar Derneği’ni kurmuş, yemeği sevdiği kadar insanları da ayım yapmadan seven, herkes tarafından çok sevilen 45 yıldır sektörde çalışan ustamızdır kendisi. Çok ustaya el vermiş, yetiştirmiş, bildiklerini saklamamış. Biz de gezi boyunca engin tecrübesine ve bilgisine şahit olduk.
*
“Yemek için seyahat ettiren restoranız” diyerek meşhur olan Kayhan Köftecisi 40 yıllık baba mesleğini yapan iki kardeşten biri olan Ceyhun Yaman geldi seyahate. Balkan köftesinin lezzetini 1977 yıllarında dedelerinin Kayhan Çarşısı’nda başlattığı lezzeti geliştirmişler Yükselen Yıldız Restoran ödülünü de almışlar.
1980 yılında Nalbantoğlu Büfe adıyla Tütüncüoğlu Çiftliği’nde baba İsmail Çakar kahvaltının mutlulukla olan alakasını keşfeder. Şimdilerde oğlu Gökhan Çakar, Türkiye’nin ilk ve tek incir pekmezini Bursa’nın kara inciri ile meşhur Ahmet Bey Köyü’nden gelen incirlerle şeker bile koymadan yaparak misafirlerine kahvaltıda sunuyor. Balını Karacabey’in dünyaca ünlü Longoz Ormanları’ndaki ıhlamur ve kestane ağaçlarından yapıp getirtiyor. Baba İsmail Çakar’ın 20 yıl önce yapmaya başladığı sahanda yaprak kavurmalı yumurtası ve Havran’dan gelen 0.8 asidik zeytin yağıyla sunduğu kahvaltısı müşterilerinin en çok tercih ettiklerinden.
Haluk Dedeoğlu, 24 yıldır mutfaktan çıkmamış. Asıl mesleği ise tekstil mühendisi. Ama yemek ve mutfak aşkı ağır basınca mesleği oluvermiş. Onun işi fizyonlamak. Yani Kemalpaşa tatlısını alır evirir çevirir Michelin yıldızlı tabağa ‘Belçika Çikolata Soslu, dö la Kemalpaşa’ diye getirir. Anlamadığı yemek yok, şimdilerde San Sebastiyan’ı onun gibisi yapan yok.
Antep’e baklava yemeğe gittik ama ne yalan söyleyelim, otel lobisinde Bursa’dan bizle gelen Hacıhasanoğlu Baklava’nın kurucusu Yüksel Aktaş ağabeyimizin getirdiği baklavaları yedik. Yüksel Ağabey mesleğinin ellinci yılını kutlamaya hazırlanıyor. Bursalılar bilir baklavada Antep’i aratmaz. Su böreğinin de sakız gibi uzaması ile meşhurdur. Baklavası Bursa’da yapılıyor ama unu Gaziantep’ten, fıstığı Gaziantep’ten, sade yağı Gaziantep’ten, hatta ustaları bile Gaziantep’ten getiriyor Yüksel Ağabey. Çıkan lezzet de Antep’te yediğimiz baklavalardan farklı değil bu yüzden. Yüksel Ağabey, sevecen ve esprili yönüyle gezi boyunca ekibe neşe kattı.
*
Bursa’da yemekler onu görünce mi titriyor, o mu yemekleri titretiyor bilemiyorum ama nam-ı diğer adıyla Titreten Şef Bülent Barış da geldi bizlerle. Rumeli Kardeşler’de Bursa’mızın en lezzetli en nefis yemeklerini yapıyor. Osmanlı yemekleri ve Tarihi Bursa yemekleri bir arada. Bursa’nın meşhuru süt helvası, sütlü Kemalpaşa tatlısı, onun elinden bir başka güzel.
Nilüfer Belediyesi işletmelerinde Şef Barış da genç yeteneklerden biri olarak aramızdaydı. Ustalarından öğrendiklerini Nilüfer Belediyesi’nin şubelerinde uygulamış. Ayrıca şunu da belirtmeliyiz ki, Nilüfer Belediyesi Bursa yemeklerini anlatacak, daha çok tesis kurmalı. Bursa’da yetişen şeflere daha çok şans tanımalıdır.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB ) Bursa Şubesi Başkanı Murat Saraçoğlu da uzun yıldır acenta ve turizm alanında çalışan bir turizmci. Yol boyunca kendisi ile gastronomi seyahatlerinin artık bir turizm çeşidi olduğunu, Bursa’nın da yemek kültürü ve lezzetleriyle seyahat ettiren bir şehir olduğunu konuştuk. Bu keşif gezisini planlayarak Gastronomi Turizmi Derneği olarak bizi davet eden Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Halkla İlişliler Daire Başkanı Ahmet Bayhan’a ve Bursa Tanıtma ve Turizm Birliği Başkanı Anıl Bayık’a teşekkür ederiz.
Orada ne mi yaptık? Sabah Beyran çorbasıyla başlayan yemek marotonu, İkizler’de künefe, Koçak, Güllüoğlu’nda baklava, Antep’in en eski lokantalarından biri olan Acıoğlu Lokantası’nda simit kebabı, lahmacunu, mumbarı, ile önce gözlerimiz sonra karnımız doydu. Yemek Müptelası, Ömür Akkor, Vehbi Varlık, Nadir Güllüoğlu, Bursa Gaziantepliler Derneği Başkanı Bilal Şengüloğlu bizlerle yakından ilgilendi.
Bundan sonra ne olacak? Yol haritamız nasıl belirlenmeli? Bursa Gastronomi Festivali’ni gerçekleştirmelidir. Biz buna inanıyoruz. Bursa bunu hak ediyor. Gastronomi Festivali’nin şehre, şehrin geleceğine, turizmine önemli katkıları olacağından şüphemiz yok. Yeter ki bu konuda bir irade belirlenmeli, bütçesi ile temsil yeteneği ile Bursa bu işin altından kalkar.
Paylaş