Zengin ve fakirin tercihleri

HARİTALAR yayınlanıyor. Hangi bölgeler kime oy vermiş?

Bakıyorum, ilginç bir durum var ortada...

Zenginler CHP’yi, fakirler AKP’yi tercih etmiş...

Yoksulluk içinde kıvranan semtlerde AKP açık farkla birinci olmuş, bütün varlıklı bölgelerin oylarını ise CHP almış. Çelişki değil mi bu?..

Fukara kesimin hayatından memnun olduğu anlaşılıyor. İktidarın verdiği üç beş kilo hediye nohutu ve mercimeği, birkaç torba kömürü almak onları mutlu ediyor demek ki... Fakirliği kader sanıp ufak rüşvetlere razı oluyorlar.

Hiç kimse yeni dönemde "Fiyatlar duracak, biz de rahat nefes alacağız" umuduna kapılmasın. Geçtiğimiz dört buçuk yıllık dönemde dar gelirli halkımız dolaylı vergilerle ezildi, gelirine göre dünyanın en ağır vergilerini ödeyen toplum oldu. Bundan sonrası için de sıkıntılı bir yaşamı tercih etti. Saygı duymak gerekir.

"Ekonomi düzeldi, milli gelir arttı" diyorlar. Bu durumdan en çok varlıklı kesim faydalandı elbette... Fakirler yine fakir kaldı ama hayatlarından memnun, mutlu bir davranış sergilediler...

İstanbul’un bütün zengin ilçeleri, Kadıköy, Bakırköy, Beşiktaş, Şişli, Adalar ve Silivri CHP’ye oy verdi.

Eyüp, Fatih, Kartal, Üsküdar, Káğıthane, Zeytinburnu, Sultanbeyli, Bağcılar, Bayrampaşa, Ümraniye, Küçükçekmece, Bahçelievler ve Esenler gibi dar gelirlilerin çoğunlukta olduğu ilçelerde büyük farkla AKP birinci oldu.

Bu durum Türkiye’nin hemen hemen bütün illerinde de böyle... AKP’ye oy veren fakir semtlerin sosyal yapısına bakıldığında, eğitim ve kültür açısından da dibe vurdukları görülüyor.

Milli gelirden büyük pay alan varlıklı kesim iktidara karşı iken, "Yandık, öldük, bittik" diye sızlananlar iktidar yanlısı oldu... Bu işte bir terslik var, ama ne?

Eğitimsiz, kültürsüz ve yoksul insanları kandırmak kolay oluyor.

Kurnaz tilkinin, ağaç dalına konmuş karganın ağzındaki peyniri kapmak için ona sesinin güzelliğini övmesi, buna inanan karga şarkı söylemek için ağzını açınca yere düşen peyniri tilkinin kapması gibi, iktidar da oyları böyle topladı.

Dört buçuk yılda hiçbir sorunu çözümlenmeyip yoksulluktan da kurtulamayan milyonlarca kişinin AKP’yi çok büyük oy farkıyla tekrar iktidara taşıması, Türkiye’yi "sürprizler ülkesi" yaptı. Bir defa daha anladık ki, ülkemizde "olmaz" olmaz!

Küçücük yardımlar, dağıtılan erzak paketleri, birkaç değersiz hediye, fukara halkımızın gönlünü almaya yetti, çekilen sıkıntılar unutuldu. Dağıtılan paralar "Hayır"ı "Evet" yaptı.

Umut, yoksulun geliridir. AKP de geçmişi unutturup yeni umutlar verdi, son dört buçuk yılda yazılanlar, çizilenler, yolsuzluklar, arsızlıklar, gemicikler, villacıklar, bal tutan parmak yalar misali iktidar yanlılarının kazandığı büyük servetler... Bunların hiçbiri etkili olmadı ve 16 milyon seçmen tercihini böyle kullandı. Bize de onları kutlamak düşüyor.

* * *


Bu da bizim pazar günü fıkramız... Hikáyenin ülkemizle hiçbir ilgisi yok. Eski bir öykü...

Adamın gözü ağrıyormuş. "Bana ilaç ver" diye baytara gitmiş. Baytar, hayvanların gözüne sürdüğü ilacı onun gözüne sürmüş, adam kör olmuş.

Davayı ünlü kadı Karakuş’a götürmüşler. Kadı olayı incelemiş, sonra...

"Baytarın kusuru yok, hiçbir tazminat vermesi gerekmez" diye hüküm vermiş ve eklemiş:

"Çünkü bu adam eşek olmasaydı baytara gitmezdi!"
Yazarın Tüm Yazıları