ÖNCEKİ gün Hürriyet’te Pierre Loti ile ilgili şöyle bir haber vardı:
“Pierre Loti’nin Fransa’da mezarının bulunduğu Oleron Adası ve civarındaki kentlerden 6 ressam İstanbul’a gelerek Loti’nin oturduğu kahveden, Loti’nin bakışıyla İstanbul’u resmedecek. Fransız ressamlar, Osmanlı kültürünün hayranı Fransız yazar Pierre Loti’nin, bundan 100 yıl kadar önce dolaştığı ve Aziyade adlı İstanbullu bir genç kıza olan aşkını yazdığı Eyüp’teki ünlü kahvede Pierre Loti’nin izlerini sürecek.” Haber böyle başlıyor ve 6 Fransız ressamın Türkiye’ye duyduğu ilgiyi anlatıyordu. * * * Fransa, bugünkü zenginliğini, sömürgelerinin kanını, iliğini, kemiğini emerek elde etmiştir. Aslında “Uygar” denilen Avrupa uluslarının çoğu, Fransızlar gibi, mazlum ulusların kanını emerek bugünkü refahlarına ulaşmışlardır. Buna rağmen, kendilerinin yaptığı tüm vahşeti unutup “Türkler 1915 yılında Ermenilere soykırım yaptı” diye kanunlar çıkarmak utanmazlığını yapabilmişlerdir. Avrupalılar, kendi çıkarlarına toz kondurmazlar, güçsüz gördükleri ülkelerin üzerine acımasızca çullanırlar! * * * Bütün Fransızlar aynı değildir tabii... Yukarıdaki haberde bahsi geçen 6 ressam ve izini sürdükleri Pierre Loti gibi aklı başında, mantıklı, ahlaklı, sevecen, insancıl olanlar da vardır. Pierre Loti ünlü bir Fransız yazarıdır. Herkes Türklerin üzerine hücum ederken, Anadolu yabancı orduların istilasıyla yangın yerine dönerken, Pierre Loti 1919 yılının ocak ayında Ermeni konusunda cesur bir çıkış yapmış ve Fransız halkı ile Fransız hükümetini gerçeği görmeye davet ederek şöyle yazmıştır: “Hayatım boyunca söyledim ki, Türkler bütün Doğu’nun en sağlam, en dürüst insanları ve ayrıca hoşgörüsüzlüğün kendisi olan Ortodokslardan yüz kere daha fazla hoşgörülüdürler. Biz Fransızların, Saint-Barthelemy katliamımız var. İspanya’nın engizisyon ayıbı var. Yahudileri vahşice katlettiler ve ülkelerinden attılar. Onlar da Türkiye’ye sığındılar ve orada büyük bir hoşgörüyle karşılanıp birer sadık Osmanlı vatandaşı oldular. 1896 olaylarını Türklerin üzerine yüklemeden önce, Ermeni Devrimci Partisi’nin nasıl bir vahşilikle saldırılar yaptığını unutmamak gerekir. Bütün bunlara ilaveten Ermeniler bir de Hıristiyanları, Katolikleri ve Ortodoksları, Türkiye’ye karşı bütün Batı’yı kışkırtma rolünü yüklendiler. Türklerin Hıristiyan olmamaları Avrupa’nın gözünde temel bir eksiklik. Ermeniler ve Ortodokslar, bu Hıristiyan kimliğinden yeteri kadar faydalandılar ve herkesi bununla aldattılar. Ermeniler tarafından beyan edilen ölü sayısına gelince, aşağı yukarı Anadolu’daki toplam nüfuslarının iki katını geçer. Ermeniler, tam anlamıyla yalancıdır. Fransa da Türklere haksızlık yapmaktadır.” * * * Bu yazının yazıldığı tarihten itibaren 91 yıl geçti. Fransızların da, Ermenilerin de o gün yaptıkları düşmanlık bugün de devam ediyor. Yazık! İşin daha acı yanı, ünlü bir Fransız yazarı Türkleri savunurken, Türk olarak Nobel ödülü alan bir yazar “Türkler bir milyon Ermeni’yi öldürdü” diyebiliyor. Loti’nin görüşü ise şöyle: “Ermenilerin iddia ettikleri ölü sayısı, Anadolu’da yaşayan toplam Ermeni nüfusunun iki katını geçer! Soykırımcı Ermeniler, tam anlamıyla yalancıdır!”